20 May 2012

ÇERÇEVENİN ARDINDAKİ GİZ






  Van Gogh'un Çerçeve Yok İçindesin isimli üç boyutlu sergisi İstanbul'da büyük yankı uyandırdı.Tüm sanatseverler özellikle Van Gogh aşıkları son güne kadar İstanbul Modern'i doldurmuştu.Tabi ki Van Gogh'un dehasını tartışacak , resimlerini yorumlayacak kişi ben değilim.. Sadece ben tablolarının yanısıra barkovizyonda yansıtılan ünlü ressamın bazı sözlerini not aldım. Gerçekten üstüne düşünülmesi gereken, anlamı derinlerde saklı sözlerdi bunlar.

Sadece düştüğümde yeniden ayağa kalkarım.


Sıkıntıdan öleceğime tutkudan ölmeyi tercih ederim.


Büyük şeyler, birçok küçük şey biraraya getirilerek yapılır.


Bu sözler beni en çok derinden vuranlardı elbette. Van Gogh'un bir manik depresif olduğunu bilmiyordum.Manik depresifler kimi zaman coşkun mani nöbetleri geçirip mutluluk sarhoşu olurken kimi zaman içinde yaşadığı acılara dayanamayacak kadar ağır acıların ızdırabında kıvranırlar..Kulaklarını kesebilecek kadar..Van Gogh'un çağının böylesine ötelerine hükmetmiş, yüreğinin bir yanı katıksız bir hümanist bir yanı ölesiye acıperest bu ressamın tutkularının ve direncinin kimi zaman doğaya olarak tutkusunun , ayçiçeği aşkının, insan sevdasının yansımasıydı bu tablolar.

En sevdiklerimden birkaçını sizlerle paylaşmak istedim.. Özellikle starry night ve almond blossoms favorilerim..


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...