tag:blogger.com,1999:blog-15545200833490494412024-03-05T17:37:40.371-08:00Melisa GülyurtAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comBlogger71125tag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-56885303614523149082013-03-11T17:43:00.003-07:002013-03-11T17:44:59.261-07:00Trendy Makyajlarıyla Maybelline New York da Moda Şovu Yapacak!Bir Mercedes Benz Fashion Week İstanbul etkinliği daha başladı! Bu yıl sekizincisi düzenlenecek olan Mercedes Benz Fashion Week İstanbul, 12-16 Mart tarihleri arasında Antrepo 3’te gerçekleşiyor. Bu moda etkinliğinde tasarımcılar tarafından hazırlanan kıyafetler kadar merak edilen bir diğer şey ise, mankenlere yapılan ilham verici makyajlar... İşte tam da burada Maybelline New York devreye giriyor. Mercedes Benz Fashion Week İstanbul’daki makyaj ana sponsorluğunu bu yıl Maybelline New York üstleniyor.<br />
<br />
Bu görkemli moda etkinliğine siz de katılabilir, defileleri izleyebilirsiniz! Çünkü Maybelline New York, Facebook hayran sayfasında Mercedes Benz Fashion Week İstanbul’a davetiye dağıtıyor. Tek yapmanız gereken, <strong><a href="http://www.facebook.com/maybellinenyturkiye?fref=ts" target="_blank">https://www.facebook.com/maybellinenyturkiye?fref=ts</a></strong> adresine gitmek ve aplikasyondaki sorunun cevabını doğru tahmin etmeye çalışmak... Eğer doğru cevaba en çok yaklaşan ilk 25 kişiden biri olmayı başarırsanız, davetiyeniz hazır :).<br />
<br />
Dahası da var... Defileleri izlemenin yanı sıra, sahne arkasına giriş hakkı da kazanabilir, ünlü tasarımcı ve mankenlerin hazırlık aşamasını izleyebilir, Buse Terim ile bizzat tanışabilirsiniz. Hatta Maybelline New York tarafından makyajınız yapılarak bu moda etkinliğine özel olarak hazırlanabilirsiniz. Nasıl mı? Doğru tahmini yapan ilk kişi olarak bu moda şölenine VIP backstage hakkı kazanabilirsiniz. Maybelline New York moda severleri epey sevindirecek gibi gözüküyor.<br />
<br />
<br />
<a href="https://www.facebook.com/maybellinenyturkiye?fref=ts" target="_blank"><img alt="maybelline-ifw" border="0" height="200" src="http://media.bumads.com.tr/image/Bumads300x200-2.jpg" width="300" /></a><br />
<br />
<span style="font-size: 13px;">Bir </span><a href="http://www.bumads.com.tr/?clientid=e8f24bc7-3db6-4f6a-8d4c-3ddd341511e8&offerid=604" rel="nofollow" style="font-size: 13px;" target="_blank" title="bumads">bumads</a><span style="font-size: 13px;"> advertorial içeriğidir.</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-10450895266909280882013-02-08T15:13:00.001-08:002013-02-08T15:15:23.797-08:00KONSERE BOĞULDUK<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxy8yunSjvtkSZYHqgPk5mMwNGi4T2CTs1x67SbKFc1WGdVwQLfZeBJbk_e0gbseXVLdykGdJ2aEK6CwEWpTKaNG9E-_qFGYQSuIpJavCOfWr8smXNG3Uq2_rXyiRz9Z65M62adRJUuAlv/s1600/rihanna-diamonds-video-11-9-2012_0_0_Size918X612-620x350.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxy8yunSjvtkSZYHqgPk5mMwNGi4T2CTs1x67SbKFc1WGdVwQLfZeBJbk_e0gbseXVLdykGdJ2aEK6CwEWpTKaNG9E-_qFGYQSuIpJavCOfWr8smXNG3Uq2_rXyiRz9Z65M62adRJUuAlv/s400/rihanna-diamonds-video-11-9-2012_0_0_Size918X612-620x350.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 18.0pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 18.0pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;"><b><br /></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 18.0pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;"><b>Konsere Boğulduk!<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: inherit;"><b>İstanbul konser
maratonu 2013’te hızlı bir yükselişe giriyor. Daha önceden Red Hot Chili
Peppers, Madonna gibi dünya starlarının harika şovlarına tanık
olmuştuk.Görünüşe bakılırsa mart ayından
itibaren yepyeni konserlerle coşacağız.</b></span></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: inherit;">İkinci Kez Rihanna !<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: inherit;"><b><span style="font-family: inherit;">Türkiye’de ilk konserini 2010 yılında veren Rihanna 30 Mayıs
2013’te BJK İnönü Stadyumunda vereceği konserle İstanbul’u yeniden sallamaya
hazırlanıyor.</span> <span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;">7.
Albümü Unapologetic , Billboard Top 100 listesi olmak üzere tüm listelerde bir
numaraya yükselen ünlü star, 26 Mayıs’ta İspanya’da startını vereceği dünya
turnesi kapsamında ülkemize gelecek.<o:p></o:p></span></b></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: inherit;"><strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;">Hatırlarsınız
, Rihanna ilk konserini Kuruçeşme Arena’da Boğaz’a karşı vermişti. Bu seferki
konserin stadyumda olması ise, “Çok
büyük şovlar bizleri mi bekliyor ?” beklentisi yaratıyor. </span></strong><strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;">J</span></strong><strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;"><o:p></o:p></span></strong></span></div>
<div class="MsoNormal">
<strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;"><span style="font-family: inherit;">Never Say Never to Justin !<o:p></o:p></span></span></strong></div>
<div class="MsoNormal">
<strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;"><span style="font-family: inherit;">#JustinBieberTürkiyeyeGeliyor
hashtagiyle başladı her şey. Geliyor mu gelecek mi derken , nihayet biletleri satışa çıktı.Kimilerine göre o hala bir ergen, kimilerine göre dalga
konusu. Ama kesin olan bir şey var ki bu parlayan çocuğun şarkıları çok
seviliyor, albümleri yok satıyor, klipleri youtube’da izlenme rekoru
kırıyor.Bize öyle geliyor ki büyümesine
anbean şahit olduğumuz Bieber ,giderek
konuşulmaya devam edecek. Türkiye’de de büyük bir genç kız hayran kitlesinin olduğunu
bildiğimiz Bieber konserinin ücreti de cep yakıyor. Biletleri 320 TL’den
başlayan konser, 2 Mayıs 2013’te İtü Stadyumunda gerçekleşecek.<o:p></o:p></span></span></strong></div>
<div class="MsoNormal">
<strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;"><span style="font-family: inherit;">Guetta Effect !<o:p></o:p></span></span></strong></div>
<div class="MsoNormal">
<strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;"><span style="font-family: inherit;">Türkiye’yi ikinci kez ziyaret edecek bir başka star da
David Guetta. Dünya çapında albümleri satış rekoları kıran dans müziğin fenomen
ismi Guetta son dönemlerde özellikle “Gettin Over You”, “Turn me On”,
“Titanium”, “She Wolf” gibi hitler ile hepimizin gönlünü fethetmiş, tüm gece
kulüplerinin vazgeçilmez ismi olmuştu. 4 Mayısta Küçükçiftlik Parkta
gerçekleşecek olan konserin biletleri indirim döneminde 90TL’den başlıyor. Eee
biz de tükenmeden alıyoruz ! :)<o:p></o:p></span></span></strong></div>
<div class="MsoNormal">
<strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;"><span style="font-family: inherit;">Vee Efsaneler Ölmez<o:p></o:p></span></span></strong></div>
<div class="MsoNormal">
<strong><span style="background-color: #f0f0f0; border: 1pt none windowtext; padding: 0cm;"><span style="font-family: inherit;">Elektronik
müziğin efsanevi grubu Depeche Mode da Küçükçiftlik Park Sahnesinde yerini
alıyor. Hem de 2013 yazının en akıllara kazınacak dünya turnelerinden biriyle
geliyor. 2009 yılında yaptıkları “The Tour of Universe” turnelerinden sonraki
ilk canlı gösterilerini yapacak olan grup, ilkbaharda satışa çıkacak olan 13.albümlerinin
şarkılarını da tanıtıyor olacak. Hiç şüphesiz hepimizi muhteşem bir performans
bekliyor. Depeche Mode konserinin biletleri mekan kapasitesi nedeniyle
sınırlı,biletleri ise 120TL’den başlıyor.</span></span></strong><b><o:p></o:p></b></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-55469805052253851642013-02-08T15:10:00.000-08:002013-02-08T15:15:05.831-08:00SODA MI MADEN SUYU MU?<br />
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC9rh_NmhFwbQTFs2_zaT8cUnXDs_HFD8aZqmgCa7uJkVF6BdnWwAtw_rly2G-_jGyKkBNY8l27k8fID-HR2ZCpWapx2ULiP8lBYNk-XP8F7Qe0fYTCt2D7YF0nhJuxmPbwN-PugsQ2VWa/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="210" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC9rh_NmhFwbQTFs2_zaT8cUnXDs_HFD8aZqmgCa7uJkVF6BdnWwAtw_rly2G-_jGyKkBNY8l27k8fID-HR2ZCpWapx2ULiP8lBYNk-XP8F7Qe0fYTCt2D7YF0nhJuxmPbwN-PugsQ2VWa/s400/images.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<b>Bir restoranta gidiyorsunuz ve
siparişinizi “ Maden Suyu” olarak verdiğinizde karşınızdaki garsondan “Tamam,
bir soda.” Cevabı alıyorsunuz. Bu cevap aslında bizim ülkece maden suyu ile
soda arasındaki fark hakkındaki bilinçsizliğimizin bir göstergesidir .<span style="color: #984806; mso-themecolor: accent6; mso-themeshade: 128;"><o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<b>Çoğumuz sodayla maden suyunun
farkını bilmeyiz. Oysa aralarında büyük farklar var. Maden suyu yerin
derinliklerinden çıkagelir sofralarımıza.Bunun yanında içilebilir nitelikteki
herhangi bir suya karbondioksit eklendiğinizde soda elde etmiş olursunuz.Esasen
soda , asitli suyun ta kendisidir. </b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<b> Magmadan beraberinde taşıdığı
demir,sodyum,kalsiyum,klorit,sülfat gibi zengin minerallerle, maden suyunun
çeşit çeşit faydası vardır . Özellikle büyüme çağındaki bireylere,hamilelere ve
yaşlılara artan mineral ihtiyacının karşılanmasında, yazın artan terlemeyle
vücudumuzun kaybettiği su ihtiyacının gidermesine yardımcı olur. İçerdiği
kalsiyumla güçlü kemik yapısına katkıda bulunurken cildimizin de
gergin,pürüzsüz bir görünüme kavuşmasına olanak sağlar. Sodanın ise, akşam yediğiniz ağır bir yemeğin
ardından midenizi rahatlatmasının dışında bir işlevi yoktur. Yani maden suyu
bir ihtiyaç, soda ise tercihtir.</b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<b>Bunca farktan bahsetmişken,
akıllara “Biz nasıl ayırt edeceğiz?” sorusu geliyor elbette. Marketlere
gittiğimizde soda etiketlerinde yazan doğal maden suyu ya da zengin doğal
mineralli suyu tanımlamaları bizler için yanıltıcı oluyor.Hele ki
bikarbonat,kalsiyum ve sodyumla desteklenince hepimiz elimizdeki sodanın maden
suyu olduğunu sanıyoruz. Ayırt edemiyorsak alışveriş esnasında bir bilene
sormakta fayda var.Zira soda normal bir suyun minerallerle bir “tesis”
tarafından işlenmesi sonucu elde edildiği için mineralli su=yararlı şeklinde
pazarlanması çok normal.</b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<b>Amerikan Obezite Birliği’nin
sağlıklı insanlar için günlük iki şişe (600 ml)
önerdiği mineralli suların seçimini yaparken fazlası kemik erimesine neden olduğundan
düşük sodyum, yüksek magnezyum ve kalsiyum içerikli olanlar tercih edilmelidir.
Sodaya gelince, o sizin ağzınızın tadına kalmış. </b></div>
<div class="MsoNormal">
<b> İçtiğiniz her neyse,
bolca yaraması dileğiyle <span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-18024435689379735972013-02-06T10:04:00.004-08:002013-02-06T15:18:11.423-08:00DORİTOSUMUZUN TADI HİÇ BOZULMASIN<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtJFcyBXC5rB8Yf4cP9EX_ZAeBWipZgViQ8eh1grCE3YI22k0Wpn0cYvPj6rzxW7WJ60DD0_qfIG7JRE6oCUie5CC7R2M6nqe41ZrCSukGHIg0NGzxNQ7jh3tiilVVQSb4kyZj_5RAPPDB/s1600/428792_10150522438811962_1684848290_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="252" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtJFcyBXC5rB8Yf4cP9EX_ZAeBWipZgViQ8eh1grCE3YI22k0Wpn0cYvPj6rzxW7WJ60DD0_qfIG7JRE6oCUie5CC7R2M6nqe41ZrCSukGHIg0NGzxNQ7jh3tiilVVQSb4kyZj_5RAPPDB/s400/428792_10150522438811962_1684848290_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Yatılı okulun ilk günleri..Korku,endişe,merak,heyecan hepsi karman çorman.. "Yatakhanenin" duvar boyası henüz kurumuş. Bizlerse, yüreklerimizde ilk kız yatılılar olmanın heyecanıyla yuvadan uçuyoruz.<br />
<br />
Otuz masum surattık bu yola başlarken,otuz masum yürek el ele vermiş.Giderek çoğaldık.Çoğala çoğala sığamadık odalara. Koridorlara taştık, çoraplardan top yapıp Amerikan futbolu oynadık.Leblebi ile poker oynayıp kumarın yasak tadına vardık.Hep yaptığımızsa paylaşmaktı,düşünmeden.Neşeyi,hüznü ve hatta zamanı.<br />
<br />
Üstüne kilit vurulmuş minik yatılı öğrencilerdik biz. O beyaz parmaklıkların ardında,uçsuz bucaksız bir zaman bolluğunda, binbir hikayeyle filizlendi sımsıcak kardeşlik tomurcuklarımız. Beraber gülmeyi, beraber ağlamayı, bir çikolatayı üç parçaya bölüp "odacak" doymayı öğrendik.<br />
<br />
Yatılıları kardeş yapan işte bu yirmiyedi odaya,yetmiş kardeşe bölünen sofranın coşkusu, bu ritüelin yürek hafifleten mutluluğuydu. "Benim yemeğim senin yemeğindir kardeşim."zihniyetiydi. Apayrı sosyal sınıflardan gelen çocukların pazartesi günü açtıkları bavullarından çıkan anne yemeklerinin salı günü yan odadaki kardeşi tarafından tüketilmesine aldırmamaktı. Odaya girdiğinde "Yiyecek bir şeyiniz var mı?" diye plastik dolaplara yönelen bir başka kardeşine "Hayırrrr, ben de size soracaktım!" diyebilmenin samimiyetiydi. İşte o günlerde, varlık içinde yokluğun müthiş komedyasında bizler doritoslarımızı ekmeğimize katık edip sözde patatesçipslisandvçimizle doyardık. Yemeklerin hafta bitmeden tükendiği yurt odalarında kimine göre pek de acayip olan bu alışkanlığı biz Doritosla büyüttüğümüz paylaşma duygusuyla kazandık. Bir de günümüze, keyfimize göre aroması değişirdi ya o doritoslu sandviçin ohh değmeyin keyfimize! Bakmayın böyle dediğime Naçççoo,Takkoooo fark etmeden çekmeceden ne bulursak ona tavdık aslında biz :)<br />
<br />
Herkes birbirinin bir süre sonra damak zevkini bildiğinden akşam etütlerinde, "yarım doritos gönül almitos" oyunları oynardık kimi zaman. Bendeniz, acılı tatların leb-i deryasında yüzmeye bayıldığımdan bazı günler Hot Corn'lu Doritos hediyem olurdu etüt çıkışlarında.<br />
<br />
Kimi günlerse oryantel gecelerimiz olurdu, on kız dizilip camın karşısına (Cam da bizim aynamızdı hani.) açardık Mezdekeyi, "Allaaaah, döktürün kızlarrr!" nidalarıyla inletip duvarları, Doritos "Alaturka"'lar eşliğinde göbekler atardık en çeşnilisinden.Tabii ki ertesi günümüz de, belletici öğretmenin "Etüt saatinde göbek atıyorlar." diye yazdığı tutanaklar yüzünden müdürün yolunu tutmakla geçerdi.<br />
<br />
İşte böyle bir ortamda hayatımın en eğlenceli yıllarını geçirdim ben. Kimine göre arkadaşlarla kurulan eğlenceli ortamların aranan yiyeceği olmaktan ibaret Doritos bize göre dostluğumuzun timsali,bütünlüğümüzün en acılı,en soslu sembolüydü. Bir günden bir güne kimsenin "Yemeğimi sen mi yedin?" diye isyan etmediği bir ortamda,karnı aç gönlü tok mu tok yüreklerin gururla büyüttüğü kardeşliğin tanığıydı . Kazınan mideciklerimizin süpermeni, yorgan altı sohbetlerimizin en büyük sırdaşı , en holigan anlarımızın sadık destekçisiydi. Ne zaman ki gooool sesleriyle inlettiysek televizyon odasını, ne zaman ki duygusal bir film izlerken gözyaşlarımız aktıysa, ne zaman ki bitmeyen sınav haftalarıyla uğraştıysak hepsinde yanımızdaydı Doritos.<br />
<br />
Aradan geçen sekiz yıldan sonra bile bir Doritos pakedi, içindekinden kat be kat fazla anlam ifade ediyor her birimiz için. Ne zaman toplansak o "müthiş ordumla" , yıllar önce dağılmış gizli örgütün müridleriymişizcesine aramızdan biri Doritos pakedini açıp ilk ısırıkla başlatır ayinimizi her seferinde. Bundandır her bir araya gelişimizde dostluğumuza şükredercesine zikrettiğimiz şu sözler ; "Bu dostluk hiç bitmez, yeter ki Doritosumuzun tadı hiç bozulmasın ;).<br />
<br />
<i><b>(Bu hikaye gerçek hayattan birebir alınmıştır. Aşağıdaki fotoğraflar Kadıköy Anadolu Lisesi'nin ilk yatılı kız öğrencilerinin 2005 yılında,</b></i><i><b> küçücük hazırlık öğrencileriyken çekilmiştir. )</b></i><br />
<i><b><br /></b></i>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHtxj5vElDRk29-3Ys5W5NpOOP9nlUm8f6XA_-ASHHC2RDX0CtMKUb6WZOIkbwguqGAE6WrvL-z1K9K7KC6A4f_61akGPireKPpDIDhflnos6jm7moJ_1WbqvB8U61FAofXMc564u3FlsH/s1600/5107_113138074001_5492368_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHtxj5vElDRk29-3Ys5W5NpOOP9nlUm8f6XA_-ASHHC2RDX0CtMKUb6WZOIkbwguqGAE6WrvL-z1K9K7KC6A4f_61akGPireKPpDIDhflnos6jm7moJ_1WbqvB8U61FAofXMc564u3FlsH/s400/5107_113138074001_5492368_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyumRg3pfwlA6TFQaXR3GMXjbRqnmCZj3dD5ugqtIi9Aa-6NKjzIcT539nABc3Ndy5q_WNaGMYNdJwdCbzJoa3eQGMpxCC6C-SQgzP55_JTCV3TiyUfhLjjWFcD6rjt-Ese4d6q727bUXU/s1600/195845_6641979001_6012_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyumRg3pfwlA6TFQaXR3GMXjbRqnmCZj3dD5ugqtIi9Aa-6NKjzIcT539nABc3Ndy5q_WNaGMYNdJwdCbzJoa3eQGMpxCC6C-SQgzP55_JTCV3TiyUfhLjjWFcD6rjt-Ese4d6q727bUXU/s400/195845_6641979001_6012_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjloVhMi35xrzttSs-qlV_L0e4BOqyHR4WGegwpcTMOkixrmY0vLfH9Hrw-mhW__CMqYfhB77viL6doMzSwa4wQlc3isOvGCFksIPv-_f7HGFkURNXrba9Q2j9hwDuRGV4GTkT8T01Rqh0G/s1600/298_30422784001_6081_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjloVhMi35xrzttSs-qlV_L0e4BOqyHR4WGegwpcTMOkixrmY0vLfH9Hrw-mhW__CMqYfhB77viL6doMzSwa4wQlc3isOvGCFksIPv-_f7HGFkURNXrba9Q2j9hwDuRGV4GTkT8T01Rqh0G/s400/298_30422784001_6081_n.jpg" width="400" /></a></div>
<i><b><br /></b></i>
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-57472723964239734152012-09-11T12:59:00.002-07:002012-09-12T02:46:19.051-07:00PIERRE LOTI MANZARALARI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6TLw6w2rodFr23VgmE41Jh2qdiOenEO7N17x9d1PXcbvcM5L8FVl70GWZyCoojGoeu4FiBpcciKwX2xqHu0805qmjpQ1_j1mMUq3SAYkFCZN9OJzjbJaqMdq1Tjpwn3AeuUVJ3gKnG4yN/s1600/piyerloti3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6TLw6w2rodFr23VgmE41Jh2qdiOenEO7N17x9d1PXcbvcM5L8FVl70GWZyCoojGoeu4FiBpcciKwX2xqHu0805qmjpQ1_j1mMUq3SAYkFCZN9OJzjbJaqMdq1Tjpwn3AeuUVJ3gKnG4yN/s400/piyerloti3.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
İki gün sonra kendimi Avrupa'nın bağrına atıyorum.Interrail yapmak için :) Hani Türkiye'nin her bir köşesini bitirdin mi? diye sorun. I ıh.. Ama beni taa İzmit'te geçen küçüklüğümden beri heveslendiren bir yer vardı ki epey rötarlı da olsa sonunda gittim. Tabii ki Pierre Loti tepesiydi.<br />
<br />
Adını Osmanlı döneminin ünlü bir yazarından (aynı zamanda Fransız subayı) almış olan tepe Eyüp'te.Kimilerine göre Eyüp ve civarı çok yolumuzun düştüğü yerler değil. Evet ,haklıdırlar da. Çünkü demografik yapısı itibariyle de Eyüp beni de çok cezbetmiyordu o ayrı. Ama Pierre Loti tepesini ziyaret ettiğiniz zaman hele de Ramazan ayıysa, iliklerinize işleyen mistik atmosfer inkar edemezsiniz. Restorantlar samimi iftar mönüleriyle sizi cezbederken bir yandan meşhur Eyüp Camii'nin çevresindeki insan güruhu, ışıl ışıl yazılar,renk renk macunlar, şenlik için coşkuyla bekleyen çocuklar ve tabii ki turistler.Özellikle de Arap turistlerin istilasına uğramış bir semt Eyüp.<br />
<br />
Eyüp'e taksimden tek otobüsle ulaşıyoruz. Eyüp meydandan itibaren sizi yönlendiren Pierre Loti tabelaları , teleferiğe kadar size eşlik ediyor. İtiraf ediyorum küçük çaplı yükseklik korkumla beraber; yurdum insanı ve ispanyol turistlerle çepeçevre bir halde teleferik dakikası epey trajikomikti :)<br />
<br />
Ama tepeye çıktığınız anda sizi esir eden atmosfer tek kelimeyle kusursuz. Haliç'e doğru uzanan görülesi manzara karşısında aldığınız her soluk sizi ayrı mest ediyor. Zamanında elin ecnebisi bizim topraklarımızın kıymetini daha iyi biliyor! zihniyetiyle yaklaşırsak ünlü yazar Pierre Loti'nin uğrak yeri haline gelmesine şaşmamalı.<br />
<br />
Bu manzaranın keyfini çıkardıktan sonra oturup biraz serinlemek istiyorsunuz haliyle. Ancak beni o gün huzursuz eden tek görünüm böylesi enfes bir tablonun çok daha iyi işletmelerce mesken edilebileceğiydi. Bundan kastım daha üst düzey mekanlar demek değil. Zaten semt halkı da bu durumdan hoşlanmazdı.İkili bir ayrım yaratmadan hem bölge halkının sıcaklığını ve misafirperverliğini gösterecek hem de modern işletmecilik teknikleriyle daha şık bir mönü ve tasarımla değil sadece yabancı turistler için bizim gibi yerli turistlerin bile akın akın dolacağı bir mekan haline gelebilir Pierre Loti..<br />
<br />
Şimdi size en beğendiğim Pierre Loti manzaralarıyla veda etmek istiyorum.Umarım biraz olsun gezi iştahınızı kabartabilmiş, içinizde heves uyandırabilmişimdir :)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvACnbp2vFgu1Srzt8WJZEEocShnM0OCsz6jOuYLZ962WlrM6_W-nlPiN55xOoWUzejfzdHjYT2KvfcNpQ5CMVubFrfKoRisSjZ1L550xzlcU9wg5ALY20V6qMOVNUyYbcIMkcVr1dgo9u/s1600/149744756331050279_7DqgoTZU_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvACnbp2vFgu1Srzt8WJZEEocShnM0OCsz6jOuYLZ962WlrM6_W-nlPiN55xOoWUzejfzdHjYT2KvfcNpQ5CMVubFrfKoRisSjZ1L550xzlcU9wg5ALY20V6qMOVNUyYbcIMkcVr1dgo9u/s400/149744756331050279_7DqgoTZU_c.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipEcohIbDOaCE-zItDuylkRSMmeVGy9XfDpgiXsZH_uX_Itfce8PtDnFHqsqS6NKyKgjakdA9WllL_BAhv5OSp-66I3AFeZUT5o6diUF-4wTRNvc65wccAM4Lp8eyWpiur9RVbl6GvR3QX/s1600/IMG-20120909-WA000.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="293" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipEcohIbDOaCE-zItDuylkRSMmeVGy9XfDpgiXsZH_uX_Itfce8PtDnFHqsqS6NKyKgjakdA9WllL_BAhv5OSp-66I3AFeZUT5o6diUF-4wTRNvc65wccAM4Lp8eyWpiur9RVbl6GvR3QX/s400/IMG-20120909-WA000.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-7254280976422950702012-09-04T14:09:00.005-07:002012-09-04T14:28:01.054-07:00MARZİPANLI PASTA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglLwCTmC8fnP3OOwsYPKaVKU_S_cQ9kRDYJi_bATqwLyBKJpSOvfAHQjei3d2lekCpiCry1XKrcyu8Z8A1gGW0hlPUtTlqa8h4Q88SuFfQ2_DXX14Lom3gVfc5c8FkXNCuH0TQNyV6AmUr/s1600/CIMG2012.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="252" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglLwCTmC8fnP3OOwsYPKaVKU_S_cQ9kRDYJi_bATqwLyBKJpSOvfAHQjei3d2lekCpiCry1XKrcyu8Z8A1gGW0hlPUtTlqa8h4Q88SuFfQ2_DXX14Lom3gVfc5c8FkXNCuH0TQNyV6AmUr/s320/CIMG2012.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: #f1e5f3;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: #f1e5f3;"> </span><span style="background-color: white;"> Bu yazıyı yazmak için epey bekledim. Öylesine özendim tahmin edin gerisini. E kolay mı? Dile bu denli leziz gelen bir tadı tutup tarif haline getirecek, bununla da yetinmeyip hikayesini oluşturacaktım. Zaten yazının klavyeye oturana kadarki süreci sancılı bir dönemdir hep.Nasıl anlatsam,neresinden tutsam vs. vs. Ama artık vakti geldi bence.Sizleri bu tariften daha ne kadar uzak tutabilirdim ki? </span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white;"><span style="font-family: 'Times New Roman', Times, serif;">Her lezzet sever gibi ben de makaron hastasıyım.Ülkede bu kadar geç tanınmasının sebebi belki de yıllaryılı bildiğimiz Acıbadem adı altında gizlenmesiydi. Fakat makaronu bu kadar eşsiz kılansa ülkemizde şubesini ilk olarak Bebek'te açan ve butik üretim yapan Ladurée ile gerçekleşti. Bir fransız devi </span><span style="font-family: 'Times New Roman', Times, serif;">Ladurée'nin "secret" tarifiyle şekillenen bu çeşitli aromalardaki makaronlar (böğürtlen,limon,nescafeden tutun da gül özlü makarona kadar çeşit çeşitler..Benim favorimse kahveli.) her sabah Paris'ten gelen taze malzemelerle yapılıyor. Her özenli tatta olduğu gibi makaron da sıradan tatlılara oranla Türk insanımıza birazcık pahalı denebilecek fiyatla satılıyor haliyle.</span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;">Konunun benimle bağlantısı da şu şekilde gerçekleşti. Tüm dünya mutfaklarını evde denemeyi (başarılı sonuçları itinayla alıyor kendisi) manyakça bir şekilde hobi edinmiş (E artık meslek de diyebilirim) usta aşçı bir babanın lezzet avcısı kızı olunca elbette ki "Ya bunu biz evde deneyemez miyiz?!!" diye düşünüyorsunuz. Bu konuda tabi ki babamın yardımlarına şüphesiz gereksinim duyacaktım. </span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;">İlk denememiz hüsranla sonuçlandı..Eğer tek başıma deneseydim ilk seferim oluşundan dolayı büyük bir hayal kırıklığı olmazdı benim için.Ama big boss'la deneyince (Sayısız uyarısına rağmen(!).Çünkü kendisi buna özel bir fırınımız olması gerektiğini söylemişti taa en baştan.) anladık ki olacak iş değil. İşin şaşırtıcı kısmı tarifin tutmama sebebi ne tariften (Babamın Mutfak Sanatları Akademi'sindeki hocasından bizzat alınmıştı.) ne de fırından ötürüydü. Bademimizin hamuru bizim istediğimiz kıvamda (Yumurta beyazıyla yaptığımız için adeta sabun köpüğü gibi köpürmesini bekliyorduk.) olmayınca bir şeylerin ters gittiğini tahmin etmiştik zaten.</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;">(Bu yazıyı okuyan ve hazır ürünleriyle evde denemiş dostlarımıza şu hatırlatmayı da yapmak isterim ki "Bademimizi bile kendimiz çektik,hiçbir katkı maddesi kullanmadık.)</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;">Ama insanın içinde bir kere başarma hırsı olmasın.Bu mutfakta da geçerli.Lezzetin en üst noktasına ulaşmayı hedefliyorsunuz.Yılmadım,"Bunu bir şekilde yapıcaz!.", dedim. Ve makaron tutkum beni Eminönü'ne kadar sürükledi. Sonunda pes etmiş, hazır gıdanın , el emeği göz nuru ev ürünlerimizi alt etmesine izin vermiştim ya neyse.. Sonu iyi olacaktı. Bu noktada kısacık tavsiyemi sıkıştırmak isterim.Eminönü'ndeki <i>Pastacılar Sokağı</i>'nı gezmediyseniz mutlaka görün derim. Ben özellikle Ramazan'da gördüğüm için, tezgahlardan fışkıran cevizli sucuklar, türlü renkte bonibonlar hala gözümün önünde. Sırf bu yüzden hedef dükkanıma girmeden evvel elimde bir torba şekerleme, mesut bir vaziyette buldum kendimi.</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;">Bahsettiğim dükkan ise Nüans. Pastacılığa ilgisi olanların özellikle gezip görmesini tavsiye ederim. Çeşitli malzemeler, süsleme gereçleri,soslar,gıda boyaları mevcut Nüans'ta.Sağ olsunlar bana da pek yardımcı oldu tonton amcalar. Eve vardığımda tarifimin baştan aşağı değişmiş olduğunu fark etmiş olsam da, bana apayrı bir lezzetin kapılarını gayriihtiyari araladıkları için minnettarım onlara.</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhY17EYfRUqKfYo2j5XLiAFgXpi0I51o1klvTUGSnan3HxKAY6mQ2mzNM0gRg3QwW4WFrz7WYeZuW75ogddJUCWfOOofWXrCQCs8BxpSfb0Fbp6HaQOf4OvX84lGrAnOoysP8clDfyJ9Cvk/s1600/CIMG2002.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><span style="background-color: white;"><img border="0" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhY17EYfRUqKfYo2j5XLiAFgXpi0I51o1klvTUGSnan3HxKAY6mQ2mzNM0gRg3QwW4WFrz7WYeZuW75ogddJUCWfOOofWXrCQCs8BxpSfb0Fbp6HaQOf4OvX84lGrAnOoysP8clDfyJ9Cvk/s200/CIMG2002.JPG" width="200" /></span></a></div>
<span style="background-color: white;"> <span style="font-family: 'Times New Roman', Times, serif;">Bu kadar anlattıktan sonra bir makaron tarifi bekliyorsunuz değil mi? Makaron için yanıp tutuşanlar bundan sonrası için sayfayı kapatıp hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi devam edebilirler. Ama büyük bir hazineyi kaçıracaklarının ipucunu veriyorum ben yine de.</span></span><br />
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;">Evet onca zahmete girip, dere tepe düz gittiğim bu yolun sonunda makaron yapmadım. Ama bir gün bir pasta yedim hayatım değişti diyebilirim sizlere. Açıkçası sadece benim değil tüm ailemin emeği var bu leziz şeyde :) Ben size anahatlarını geçerek (bir pasta nasıl yapılır değil de) detayları vererek (o pastayı diğerlerinden farklı kılan nedir) bunu anlatmak istiyorum.</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;">Birinci faktörümüz tabi ki Nüans amcaların beni Makaron niyetiyle girdiğim dükkanda yönlendirdikleri, daha önceden adına aşina olduğum ama tadına bakma fırsatımın belki olduğu ama üzerinde durmadığım bir üründü.Marzipan. Marzipan, makaron için kullanılan badem ezmesinin yani badem ununun yumurta,yağ gibi malzemelerle yoğrulmasından elde edilen ve pasta süsünde kullanılan bir ürün. Hazır olarak aldığımız Marzipanı dilersek kendimiz de evde yapabiliriz. Bu zor değil , işin meşakatli kısmı her zaman olduğu gibi ayarı tutturmakta. Neyse, tarife dönecek olursak, Marzipanı,eklediğim resimlerde de görebileceğiniz gibi ona ,normal bir hamur muamelesi yapıp oklavayla açıyoruz. İşte burası bizi zorladı diyebiliriz, çünkü marzipan normal bir hamur gibi değil daha katı ve oklavaya epey yapışıyor.Tam bu noktada yaşasın Gülyurtların kol kaslarııııııı! narasını atabilirim:).Şaka bir yana alt ve üst tabakasını çok az ıslatmak yararlı olacaktır.</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"> Pastayı şekillendiren ikinci faktör de pandispanyamızın kıvamıydı elbette. Pandisyanı marketten almak çok kolaydır.Ama ben her zaman evde yapılmış pandispanyanın hazır pastabanlardan daha karakterli olduğuna bir hikaye içerdiğine inanmışımdır.Bu huy annemden geçmiş olsa gerek. Nitekim anneciğim bu tarifte de yazılı dökümana bağlı kalmak istemeden "göz kararı, akıl hesabı" dediğimiz klasik ama hiç şaşmayan anne yöntemlerine başvurdu. Tarifi bu kadar çekici kılan da annemin gözkararı hesabıyla şekillenen pastabanın "sıkılığı ve diriliği" oldu. Bunu şüphesiz ki tarifimizdeki 4 bardak una sadık kalmayarak başarmıştık. Son olarak bilindik ama hep tutan bir yöntemden bahsetmek istiyorum. Bitter çikolataya tapanlardansanız bunu seveceğinize eminim. İki büyük paket bitter çikolatayı sütle ve kremayla eritip (aşırı doza kaçmayın aman dikkat, bu sefer ıslak kek kıvamına dönüşüp bahsettiğim diriliği yitirebilir.) marzipan ile pandispanya arasına dikkatlice döktük.</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9XHWgLZOFU0qT470vEfiEztwLxxXq7S4-OxTfPRY8LilRL2Hqy2ZJvONwU_Hc_o1yiWuGg4FU42Aay-31wZvLj6q8RgA6xHdvDV18Eg74_uTkup4NmFlt-LMe7vqqdad-iyZMFYyJVgaO/s1600/CIMG2006.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="background-color: white;"><img border="0" height="146" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9XHWgLZOFU0qT470vEfiEztwLxxXq7S4-OxTfPRY8LilRL2Hqy2ZJvONwU_Hc_o1yiWuGg4FU42Aay-31wZvLj6q8RgA6xHdvDV18Eg74_uTkup4NmFlt-LMe7vqqdad-iyZMFYyJVgaO/s200/CIMG2006.JPG" width="200" /></span></a></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white;"><span style="font-family: Times New Roman, Times, serif;"> </span><span style="font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"> Ve üç saatlik uğraşın sonucunda çikolata sosla kaplı pandispanyamızın üstünü özenle açtığımız orta kalınlıktaki marzipanımızla kapladık ve soğuması için buzdolabına bıraktık. Ta tammmmm! Ertesi gün marzipan sihrini göstermişti! Servise konduğu beş dakika içinde marzipanın pasta üzerine ılık ılık eriyişini seyredalmak da en tatmin edici manzaraydı bizler için.Yeme de yanında yat,derler ya tam o hesap.Ama tabi ki biz yedik:) Hem de afiyetle. İstanbul'dan İzmit'e uzanan bu serüvenin sonunda </span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white;"><span style="font-family: Times New Roman, Times, serif;">yoldan fazlasıyla sapmıştık. Damaklarımızdaysa harikulade bir lezzet kendine mesken edinmişti. Spontane tatlar elde etmek hep zevk vermiştir bana.Bu konuda yanılmadığımı bir kez daha anladım.</span></span><br />
<span style="background-color: white;"><span style="font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></span>
<span style="background-color: white;"><i><span style="font-family: Times New Roman, Times, serif;"> (Ertesi gün, İzmit'teki yerel bir dükkandan makaron aldım tüm aile bireylerine.I ıh olmadı.. Ziyadesiyle kötüydü. İşi ustalara bırakmak lazım dedim kendi kendime. İstanbul'a gittiğim gibi rotamı </span><span style="font-family: 'Times New Roman', Times, serif; text-align: center;">Ladurée'ye çevireceğim..)</span></i></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: 'Times New Roman', Times, serif; text-align: center;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background-color: white; font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Times New Roman, Times, serif;"><br /></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-35903212476718038652012-08-16T11:03:00.001-07:002012-08-22T15:39:52.115-07:00KİMİN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ ?<span style="font-family: inherit;"><i><b><span style="background-color: #f3f3f3; line-height: 18.649999618530273px;">'Hangi şeytan dürtmüştü bizi? Ne kadar da mutluyduk! O zaman neden elimizdeki her şeyi bir çocuk sahibi olmak gibi rezil bir kumara yatırdık.'</span>
</b></i></span><br />
<span style="font-family: inherit;"><i><b><span style="background-color: #eeeeee; line-height: 18.649999618530273px;"><br /></span>
<span style="background-color: #eeeeee; line-height: 18.649999618530273px;"> Bu sözler, Lionel Shriver'ın Kevin Hakkında Konuşmalıyız adlı, 2003 yılında kaleme aldığı, yalnızca bayan yazarlara verilen Orange ödüllü kitabından.</span></b></i></span><br />
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: inherit; line-height: 18.649999618530273px;"><i><b> Aynı isimle 2011 yılında sinemaya aktarılan, hatta Türkiye'de de çeşitli festivallerde gösterime giren film beni oldukça sarstı. Oyunculuk ya da yönetmen tekniğinden ziyade, içerdiği derin anlamdı bu filmi benim için bu kadar ilginç kılan.</b></i></span><br />
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: inherit; line-height: 18.649999618530273px;"><i><b> </b></i></span><br />
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: inherit; line-height: 18.649999618530273px;"><i><b> Film doğduğu günden itibaren annesiyle yıldızı barışmayan Kevin'in 15 yaşında titiz bir çalışmayla planladığı bir katliama kadar uzanan öyküsünü anlatıyor. Filmi izlediğiniz zaman kafanızda birçok ürkütücü soru beliriyor. Bir anne çocuğunun hayatının devinimlerinde ne kadar etkilidir? Annelik sevgisi içgüdüseldir,peki ya çocuğunu sevmeyen anne var mıdır? Ve bir bebek bunu hissedebilir mi? </b></i></span><br />
<span style="font-family: inherit;"><i><b><span style="background-color: #eeeeee; line-height: 18.649999618530273px;"><br /></span>
<span style="background-color: #eeeeee; line-height: 18.649999618530273px;"> Film, annesinin Ezra Miller'ın müthiş performansıyla can verdiği Kevin'e hamile kalmasından başlıyor. Daha en başından istenmeyen bebek olan Kevin büyüdükçe annesine karşı, önlenemez bir nefret besliyor. Giderek içinde büyüttüğü bu nefret artık tüm insanlığa karşı yöneltilmiş bir yaylım ateşi halini alıyor.Kardeşinin gözünü kaybetmesine zarar vermesine dek süren bu önlenemez vahşet, adeta Kevin'i esir almış bir şeytan gibi.Öyle ki gözlerinin içinden o kıvılcımı alabiliyorsunuz.</span></b></i></span><br />
<span style="font-family: inherit;"><i><b><br /></b></i>
<span style="background-color: #eeeeee; line-height: 18.649999618530273px;"><i><b> İşte tam bu noktada kafamda sorular beliriyor. Kişiliğimizi kim belirler? Biz mi, ailemiz mi, çevremiz mi? Arkadaşımla film sonrası girdiğimiz hararetli tartışmalar sonucu vardığımız bir nokta oluyor. Aileleri tarafından terk edilmiş birçok küçük çocuk var. Hepsinin katliam yapmasını bekleyemezdik herhalde? O halde içimizde hareketlerimizi körükleyen , "yaradılış" dediğimiz birtakım mefhumlar mevcut olmalı, öyle değil mi? Ebeveynlerinden iyi ve ya kötü yönde bambaşka olanlarımız vardır aramızda. Nedir içimizdekini tetikleyen, nedir iki kardeşin dahi dünyaya bambaşka bakmasını sağlayan. </b></i></span></span><br />
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: inherit; line-height: 18.649999618530273px;"><i><b> </b></i></span><br />
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: inherit; line-height: 18.649999618530273px;"><i><b> Bütün film boyunca korku dolu gözlerle izlediğiniz Kevin'in böyle bir kişiliğe bürünmesine sebep olansa belki de annesiydi,diyorsunuz filmi başa aldığınızda da. Hepimizin doğuştan edindiği , bilinçaltımızda yer eden bir duygu vardır. Annemiz bizi koşulsuz şartsız sever. Hamileyken sevmezse bile, doğduktan sonra sever.Sever canım,kesin sever... İşte Kevin Hakkında Konuşmalıyız filmi, belki de kalbimdeki,beynimdeki en sağlam tabuyu yerinden sarstı. Heyy, anneniz sizi sevmiyor , ayılın! demiyorum tabii ki. Sadece Kevin'in annesi Eva'nın oğluna bir yabancı gibi bakması, bir türlü göstermediği anne sıcaklığının filmde ne kadar "olası" gösterildiğinden bahsediyorum.</b></i></span><br />
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: inherit; line-height: 18.649999618530273px;"><i><b> </b></i></span><br />
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: inherit; line-height: 18.649999618530273px;"><i><b> Kimilerine göreyse Kevin doğuştan sorunlu bir çocuktu. (İyi de bir bebek nasıl doğuştan sorunlu olabilir,algımızı,bilgimizi,duygularımızı geliştiren yaşadıklarımız değil midir?!!) Ve Eva bunu erkenden fark edip filme de adını veren "Kevin Hakkında Konuşmalıyız!" sözünü eşine söyledi durdu. Eşi buna kulak asmadığı için,önlenemez felaketler meydana geldi. Bu da bir komplo teorisi olabilir,kim bilir?</b></i></span><br />
<span style="font-family: inherit;"><i><b><span style="background-color: #eeeeee; line-height: 18.649999618530273px;"><br /></span>
<span style="background-color: #eeeeee; line-height: 18.649999618530273px;"> Kevin hakkında daha söylenecek çok şey var.Fakat unuttuğumuz bir nokta var.Hepimiz bebektik,hepimiz sevgi ve saflık yumağından oluşan, düşünce boyutuna erişememiş bir dönem geçirdik.Bu safhada ya da hayatımızın diğer tüm çaresiz dönemlerinde , bizi kurtarabilecek tek bir olgu var. Sevgi. En hırçın , en vahşi, en mutsuz zamanlarımızda delicesine ihtiyaç duyduğumuz tek ilaç sevgidir. Tüm yaraları iyileştiren, sakin ve derin bir uykuya dalmamızı sağlayan. İşte bu temel noktayı en sade şekilde dile getirmiş yönetmen Lynne Ramsay filmin en başında.</span></b></i></span><br />
<span style="font-family: inherit;"><i><b><span style="background-color: #eeeeee; line-height: 18.649999618530273px;"><br /></span>
<span style="background-color: #f3f3f3; line-height: 18.649999618530273px;">"a child needs your love most when he deserves it least." </span></b></i></span><br />
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18.649999618530273px;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHEwoCokHQPy5S9nHY18twRaLifS_wsWgjE718omMUQlpNM2VI07OgPtEXeXN_tPHZ8yhoMZMZD4mR5f9ENcSnDSgqpNJ6STlySnoT39Du1comu4aAoqne98Ipp2Lzl4RLFPmwdQ2JhQTc/s1600/MV5BMjE0NDE0MjYxNF5BMl5BanBnXkFtZTcwNjM2NTY5Ng@@._V1._SY317_CR1,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHEwoCokHQPy5S9nHY18twRaLifS_wsWgjE718omMUQlpNM2VI07OgPtEXeXN_tPHZ8yhoMZMZD4mR5f9ENcSnDSgqpNJ6STlySnoT39Du1comu4aAoqne98Ipp2Lzl4RLFPmwdQ2JhQTc/s400/MV5BMjE0NDE0MjYxNF5BMl5BanBnXkFtZTcwNjM2NTY5Ng@@._V1._SY317_CR1,0,214,317_.jpg" width="270" /></a></div>
<span style="background-color: #eeeeee; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18.649999618530273px;"><br /></span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-57171756544816630152012-08-13T13:23:00.001-07:002012-08-23T12:10:38.466-07:00FRİDA <span style="font-family: inherit;"><b><i><span style="font-size: x-small;"> </span> <span style="line-height: 19px;"> Biyografik filmleri çok severim, tıpkı resmi , el mexico'yu sevdiğim gibi. Yaşanmışlıklardan çok etkilenirim. Pür dikkat izlerim. An be an yüreğimde hissederek. Tıpkı 2002 yapımı, Julie Taymor tarafından beyaz perdeye aktarılmış </span><span style="line-height: 19px;">"Frida"</span><span style="line-height: 19px;"> gibi.Burada Frida'yı canlandıran Salma Hayek'in usta performansından söz etmeden geçemeyeceğim. Bayıldığım mexico kültürünü, 21.yüzyılın sıradışı (sürrealist terimini kendi istemediği için kullanmaya dilim varmıyor.) ve bir o kadar harika ressamı Frida Kahlo'yu; delice acılarla, oluk oluk gözyaşıyla , boğaz yırtan çığlıklarla örülmüş bir yaşantının gölgesinde izledim.</span></i></b></span><br />
<span style="font-family: inherit; line-height: 19px;"><b><i> Bilmeyenler için Frida Kahlo'yu , en az onun kadar ünlü ressam Diego Rivera'nın eşi olarak da tanımlayabilsek de ben kalbinden akan kanı, damla damla vurduğu fırçasının ustalığıyla,yorgun yüreğinde taşıdığı tarifsiz ızdıraplarla tanımlamayı tercih ediyorum. Öyle ki o bir hayat tutkunu, Diego Rivera'nın deyimiyle "Yaşadığı her yere canlılık katan." olağanüstü bir kadınmış. Sevgilileri olmuş, sevişmeleri olmuş, kadın-erkek , yaşlı-genç, evli-bekar fark etmeksizin. Sadece gönlünün savurduğu yere gitmiş. Öyle geniş bir yüreğe sahipmiş ki kendisini kız kardeşiyle aldatan kocasını affedebilecek kadar. Hasta yatağında kuklalarıyla çocukları eğlendirecek enerjisi, ölüm döşeğinde doktorunun itirazlarına boyun eğmeden kendini sergisine yatağında taşıttıktan sonra, "yatağımdan çıkmamamı söylemiştiniz, işte çıkmadım" diyecek kadar mizah yeteneği varmış.</i></b></span><br />
<i><b><span style="font-family: inherit;"><br style="line-height: 19px;" /></span>
<span style="font-family: inherit; line-height: 19px;"> O her ne kadar mütevazi davranıp "Benim resimlerim benden başkası için bir şey ifade etmiyor" dese de evrensel acılarımızı tablolarına öyle güzel yansıtmış ki zamanının kahramanı olmuş. Genç bir kızken geçirdiği trafik kazası (yaşadığı en büyük iki kaza olarak bahsediyor Kahlo bu kazadan, diğeri ise eşi Diego ile tanışmasıymış ona göre.) ömrünün sonuna dek peşini bırakmamış,en büyük belası olmuş. Bebeğini kaybetmesine sebep olmuş.Kanlar içinde yatan kadın resmini gördüğünüzde yüreğinizin en derininde hissediyorsunuz bu acıyı. En sonunda da ölüme kadar götürmüş Frida'yı.</span></b></i><br />
<i><b><span style="font-family: inherit;"><br style="line-height: 19px;" /></span>
<span style="font-family: inherit;"><span style="line-height: 19px;"> Özel hayatının yanı sıra politik duruşu, toplumsal meselelere verdiği önem de yer bulmuş tablolarında. Sosyalizm konusunda da en az ilişkilerinde olduğu kadar tutkuluymuş. Karısını onyedi yerinden bıçaklayan adamlar çizmiş, iskeletler doğuran kadınlar. Sayısız portreye yer vermiş, hayatına giren girmeyen. Öyle bir hayal gücüne sahipmiş ki çizmiş çizmiş son nefesine dek, duvarlara çizmiş, alçısına kelebekler çizmiş,boyamış durmuş.. </span><span style="font-family: inherit;">Ben de mahrum kalmamanız adına aşağıda bazı Frida Kahlo tablolarına yer veriyorum. Bu yazıdan şevkle ilgilenen herkesi de 2002 yapımı Frida filmini izlemeye davet ediyorum.</span></span></b></i><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXzjZyunADLJFqqk8tvpxa93XMPf0WThugQ9vFlzwEyo0tMz0et54y_aWdn7SIirEHzBfDJW2Cf8td7Bx90Q-u3bIMAnLWgbXfC93PfUe6PEgeocm3iskD_cJbbttm10CQh6MeVyHm-xWr/s1600/139963500889594170_Q5RCJ7EI_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXzjZyunADLJFqqk8tvpxa93XMPf0WThugQ9vFlzwEyo0tMz0et54y_aWdn7SIirEHzBfDJW2Cf8td7Bx90Q-u3bIMAnLWgbXfC93PfUe6PEgeocm3iskD_cJbbttm10CQh6MeVyHm-xWr/s400/139963500889594170_Q5RCJ7EI_c.jpg" width="280" /></a></div>
<br />
<i><br /></i>
<i><b>Frida Kahlo, eşi Diego ile kız kardeşi Christina'yı beraber gördükten sonra saçlarını kestikten sonra böyle poz veriyor aynaya.</b></i><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilJht_aU9pFg5YrZ0V01agFz9cdLvcBYYhQuBWIy21mRDh5V2V7Swd4WhR_SnO5cCfsBEr0LGylu1JyanwWVuC5aQkpnevGBuVR3eZDp4T0aO5gM0SNjfex5iey9gMRxmbCoPP89vJH_S3/s1600/205828645439762307_10QswOEw_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilJht_aU9pFg5YrZ0V01agFz9cdLvcBYYhQuBWIy21mRDh5V2V7Swd4WhR_SnO5cCfsBEr0LGylu1JyanwWVuC5aQkpnevGBuVR3eZDp4T0aO5gM0SNjfex5iey9gMRxmbCoPP89vJH_S3/s400/205828645439762307_10QswOEw_c.jpg" width="306" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieT5ZxqBCJhxUXo5ykYbqEUeKWYNB9G7apvbXxigTk0EhbTflpvf-QZ6IO1TRf3HH9Rzpi_e_25yOcbpZD-QLCqI_P82Ol80L1awwgdHx-nVGooi4pfJYdccDWiMpCteTa8IvQE6MtTGfU/s1600/52354414388691060_tb22ZCcu_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieT5ZxqBCJhxUXo5ykYbqEUeKWYNB9G7apvbXxigTk0EhbTflpvf-QZ6IO1TRf3HH9Rzpi_e_25yOcbpZD-QLCqI_P82Ol80L1awwgdHx-nVGooi4pfJYdccDWiMpCteTa8IvQE6MtTGfU/s400/52354414388691060_tb22ZCcu_c.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><b>Ölümüne yakın Frida Kahlo</b></i></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVL51eho07pU_bBxSDBP68WfgAd8JT9kTqmame_JBdDv_u57K840GC68zq8FZZM1j7Xg1tme3czBpBfHhj3TaOP63HCe95X1dWogr7FYdugJwh6xOX-Hwkn-FCDxBVHyqRUfR6jZXi2NmN/s1600/105834659962709699_JiwH1TBz_f.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="383" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVL51eho07pU_bBxSDBP68WfgAd8JT9kTqmame_JBdDv_u57K840GC68zq8FZZM1j7Xg1tme3czBpBfHhj3TaOP63HCe95X1dWogr7FYdugJwh6xOX-Hwkn-FCDxBVHyqRUfR6jZXi2NmN/s400/105834659962709699_JiwH1TBz_f.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQSlRS26afWqBa_sbOdY-4wbhJWYTtqwDI8TOzhVgCVu2gkI6bzAR97UgK2nhzl0pFTMofRYOkcKeNb58kt8e1okWE0Jn4VhZRHPZ6JREGq75o7VJucUN1a1tROedMdQ3WvGRAdpexm2bD/s1600/135037688796450537_yIxKifYC_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQSlRS26afWqBa_sbOdY-4wbhJWYTtqwDI8TOzhVgCVu2gkI6bzAR97UgK2nhzl0pFTMofRYOkcKeNb58kt8e1okWE0Jn4VhZRHPZ6JREGq75o7VJucUN1a1tROedMdQ3WvGRAdpexm2bD/s400/135037688796450537_yIxKifYC_c.jpg" width="296" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><b>Doğallığından hiçbir zaman ödün vermemesi belki de en çekici özelliğiydi.</b></i></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWGAL7u1y0yqCW7MsCYuXBmTveCzBDHzr6ctGOVyudCDddAG8AtQH1zgOCEYDlrpbL1D6qXVdwXWej7GIAig-4h1O0yFcBla2wcfYNTLKLZlf87Rr_JsV9zqiw-dgqfckePvgHtOWKwVKy/s1600/135811744983266212_l2O0QZbW_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWGAL7u1y0yqCW7MsCYuXBmTveCzBDHzr6ctGOVyudCDddAG8AtQH1zgOCEYDlrpbL1D6qXVdwXWej7GIAig-4h1O0yFcBla2wcfYNTLKLZlf87Rr_JsV9zqiw-dgqfckePvgHtOWKwVKy/s400/135811744983266212_l2O0QZbW_c.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbwFb-wk8C1NrRU8T-ePTatTxtzf_12yz32JN08wyo_So6Zm-vkdmMsTcDepzr_39NK2UBzxHSjgDpJ_5ptSHov0OfFI9Azyok4tmxNxLB0u4y6iGRGxjWbGN-YCTp4gMv-np7k8kRHXAM/s1600/141581982005958023_XxGdsl7v_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbwFb-wk8C1NrRU8T-ePTatTxtzf_12yz32JN08wyo_So6Zm-vkdmMsTcDepzr_39NK2UBzxHSjgDpJ_5ptSHov0OfFI9Azyok4tmxNxLB0u4y6iGRGxjWbGN-YCTp4gMv-np7k8kRHXAM/s400/141581982005958023_XxGdsl7v_c.jpg" width="260" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPitxzF0y7f3Ir157sWraqtFFZxXMhKAsiNO892W-rTtqT6RBWcLjVtcugW1R5lE2oS6lIjxWG6djusKGc7Ra6KaBIiIH9prFr6lOvbh2Bx33f19_A65XXtyUgoNlxdpTjHGBSC55Zpk8I/s1600/174303448048448344_dQq7DqG7_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="313" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPitxzF0y7f3Ir157sWraqtFFZxXMhKAsiNO892W-rTtqT6RBWcLjVtcugW1R5lE2oS6lIjxWG6djusKGc7Ra6KaBIiIH9prFr6lOvbh2Bx33f19_A65XXtyUgoNlxdpTjHGBSC55Zpk8I/s400/174303448048448344_dQq7DqG7_c.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<b> <i>Bebeğini kaybettikten sonra Frida Kahlo.</i></b><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtqXhLFX3OqZSlYgerL_h1NcpOX5e7nev9FKOwpP1_PimdwyYQqowLg-UDtAmWF0SsWpWHy7KmAuhFnmdCbVhlHwoYwHHvHKmo1LzSkzDdxESxttU3FoPjlM800tn5gJvGiwre5WGjG3J9/s1600/284008320220581001_gchj4eo5_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtqXhLFX3OqZSlYgerL_h1NcpOX5e7nev9FKOwpP1_PimdwyYQqowLg-UDtAmWF0SsWpWHy7KmAuhFnmdCbVhlHwoYwHHvHKmo1LzSkzDdxESxttU3FoPjlM800tn5gJvGiwre5WGjG3J9/s400/284008320220581001_gchj4eo5_c.jpg" width="307" /></a></div>
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-15330394336908233012012-08-11T11:59:00.000-07:002012-08-11T12:00:21.469-07:00Welcome to PİzzaPasta=Pipa<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXchnT6784jEbZP8Szjjc8krCSgrCk4lRRmsySWk_3OQryLReCJRs5T0J4qUZTj_bt-Ee2s_ypVcIuAl7ewOJSDilIVr0bKUbnSIgsQ1WhkT500vQRYl_8jVg5uEnXqygg3LVSj2mQnQZe/s1600/IMG00198-20120620-1405.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXchnT6784jEbZP8Szjjc8krCSgrCk4lRRmsySWk_3OQryLReCJRs5T0J4qUZTj_bt-Ee2s_ypVcIuAl7ewOJSDilIVr0bKUbnSIgsQ1WhkT500vQRYl_8jVg5uEnXqygg3LVSj2mQnQZe/s400/IMG00198-20120620-1405.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<i> Adından anlayacağınız üzere pizza ve makarna konusunda kalbinizi fethetme garantisi verebileceğim bir mekanı tanıtmak istiyorum sizlere sevgili okurlar.Aşçı babayla amatör gurme kızı Nişantaşı yollarına düştü bu kez.</i><br />
<i> 14 Şubat'a özel hazırladıkları Love Bites yani Aşk Isırıkları sunumuyla ilgimi çekmişti Pipa. Ama biz sevgililer gününden aylar sonra uğrama fırsatı bulduk Pipa'ya. Benim en büyük aşkımla kendimiz için mutlu bir gün hevesiyle :)</i><br />
<br />
Pipa, içerisine girdiğiniz anda sizi sıradışı tasarımı ve farklı atmosferiyle sarmalıyor. Mekana bu tılsımlı havayı verense orijinal tasarımı. Tüm şıklık ayrıntılarda gizlenmiş durumda Pipa'da. Duvar kenarlarına asılmış büyük tümsek aynalar, metalik renklerle bezenmiş portatif masa ve sandalyeler buğulu bir hava katmıştı.Bir tarafınızda binbir çeşitli şarapların bulunduğu mini mahzen bir tarafınızda ise tezgah başında tatlı bir telaş içinde koşturduğunu gördüğünüz Pipa aşçıları.<br />
<br />
Bu sıcak yaz gününde hafif bir rüzgar yalayıp geçerken yüzlerimizi yerlerimizi aldık babacıkla. Garsonun bize özel olarak tavsiye ettiği zencefilli limonatayla serinlettik önce boğazımızı. O an gerçekten bastıran sıcak hava dalgasından mıdır bilinmez hala tadı damağımda o limonatanın.<br />
<br />
Ana yemek tercihimi pizza&pasta sloganıyla meşhur bir yerde kendi kişisel zevkimden ötürü pizzadan yana kullanmıştım elbette ki :) <i>Pizzanın tadına sadeliğince varırsın</i> söyleminden yola çıkarak babamın, domates soslu Margherita'dan yana kullandık. Taş fırında yapılmış ev yapımı ekmekler uğradı zeytinyağı eşliğinde soframıza. Pizzalarının lezzeti de bu inceliği ve taşfırın yapımı olmasından geliyor.Hemen ardından yediğimiz haşlanmış sebzeli salatanın tadıysa aman diyen bir sebze karşıtına bile o gevrek patlıcanları, narin havuç dilimlerini yedirtecek cinstendi.<br />
<br />
Sadece bu pizza ve salata tercihiyle bile tıka basa doyabilmiştik. Midemde biraz yer kalsa Nutellalı pizzasını deneyecektim. Artık o da Pipa'ya bir dahaki gidişimde.Zira pizzalarıyla bu kadar meşhur olmuş bir yerde tatlı tercihimi de Nutellalı Pizza'dan yana kullanmak şaşırtıcı değil.<br />
<br />
Pipa bir İtalyan restoranı olmasının yanısıra ahtapot tempuradan,ızgara kuşkonmaza kadar çok çeşitli bir mönü sunuyor. Çalışanların güler yüzü, müşterilere karşı sıcak ve samimi tavırları da göz önünde bulundurulursa Pipa oldukça davetkar duruyor.İlgilenenler için facebook sayfası aşağıdaki linkte mevcut.Sosyal medyada oldukça aktif olan Pipa'nın mönü seçenekleri ve tercihleriyle ilgili bilgi edinebilirsiniz.<br />
<a href="https://www.facebook.com/PiPaNisantasi">https://www.facebook.com/PiPaNisantasi</a><br />
<br />
<br />
Afiyetle efendim :)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXsm8niu4IlHhAkhZVWXIs9S1r39w2L3kDz98lOnLaKaHVgUvW2PFjvRGncx4e128n7mVEQiEWsVfizZlugc53w6PcqKXzCh41182FiKYkzR4Yu-T0hzCSD_On4sWii_Q5RSYA6gqLZulN/s1600/IMG00199-20120620-1405.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXsm8niu4IlHhAkhZVWXIs9S1r39w2L3kDz98lOnLaKaHVgUvW2PFjvRGncx4e128n7mVEQiEWsVfizZlugc53w6PcqKXzCh41182FiKYkzR4Yu-T0hzCSD_On4sWii_Q5RSYA6gqLZulN/s400/IMG00199-20120620-1405.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiJaNXZLSZeafYXbg84A7iXksIO4n_4PzPbc5zoGfIzldQJKDl0LoCHv7ENHVsJdspFdfWD4RXQJKR7EQc1KIsL5PjGugEGnUepkuajl-lQY6uTWvoKPP3Vm4TDAW-TfFf4Q-SbR0GQtbx/s1600/390663_293125740724193_1788226037_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiJaNXZLSZeafYXbg84A7iXksIO4n_4PzPbc5zoGfIzldQJKDl0LoCHv7ENHVsJdspFdfWD4RXQJKR7EQc1KIsL5PjGugEGnUepkuajl-lQY6uTWvoKPP3Vm4TDAW-TfFf4Q-SbR0GQtbx/s400/390663_293125740724193_1788226037_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4poEhHoc5eHesY1cVdjvAAFpc5TBxrO7Zme_vYLw2LFXFCfozvqSRd2dP6D4N2GXbZo1c9h_WDsV1o4BfeMyTMf8jwJtim6m4axcKJXIvpv8nguRLG-arN4bm4Mv-DS-bAxW5cUKu8YAL/s1600/391863_293125997390834_367054517_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4poEhHoc5eHesY1cVdjvAAFpc5TBxrO7Zme_vYLw2LFXFCfozvqSRd2dP6D4N2GXbZo1c9h_WDsV1o4BfeMyTMf8jwJtim6m4axcKJXIvpv8nguRLG-arN4bm4Mv-DS-bAxW5cUKu8YAL/s400/391863_293125997390834_367054517_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-28137194531626957452012-08-11T11:25:00.001-07:002012-08-11T11:26:10.949-07:00ANTONY AND CLEOPATRA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg64HvCHOdxlS7Fg5FJravWCahPeKDvKAFPtdW05iNwcGdVJPSI0itR3tCWUUOEGbYERU13urTXU8qsqNgCny5kadS-CpuuAgVl9CoKIlPRnaAB5IRuptmxmv_NooStWbyveTHpvELRdU4i/s1600/110197522102581582_pwJ3ID5E.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="261" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg64HvCHOdxlS7Fg5FJravWCahPeKDvKAFPtdW05iNwcGdVJPSI0itR3tCWUUOEGbYERU13urTXU8qsqNgCny5kadS-CpuuAgVl9CoKIlPRnaAB5IRuptmxmv_NooStWbyveTHpvELRdU4i/s400/110197522102581582_pwJ3ID5E.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Kıtalara hükmetmiş bir kadın.. Kurnazlık abidesi , güzelliğiyle olduğu kadar (kimi kaynaklar Kleopatra'nın fiziki anlamda çok çirkin olduğunu iddia etse de) kıvrak zekasıyla bir devre adını yazdırmış Mısır Kraliçesi Kleopatra..<br />
Ve onun aşkından serseme dönmüş, miğferiyle gönlü arasında bocalayan tek suçu aşık olmak olan zavallı ama onurlu General Antonius..<br />
<br />
Girizgahımdan sanılmasın ki Kleopatra Antonius'u evirip çevirmiş parmağında oynatmış.Onlar ki biraraya geldiklerinde bir kadeh şarapla meşk sarhoşu olmuş dünyayı unutmuş iki aşık. Onların aşkı yürek parçalayan, yoran cinsten. Ne seninle ne sensiz denir ya işte tam o hesap. Yokluğu bir diğerinin yüreğini dağlamış varlığı bir hastalık gibi kanına girmiş ötekinin. Türlü dolaplar oyunlar çevirmişler karşılıklı.Antonius Roma'nın içi geçmiş, kendinden bozuk halinden illallah edip doğu dilberinin eşsiz kollarında zamanı unutuvermiş.Huzuru bulmuş dense de varını yoğunu kaybetmiş, aklını, onurunu yitirmiş. Ömrüne son vermiş.<br />
<br />
Evet bir aşk masalı bu tarihin bize öğrettiği. Ciğerlerime bu kadar işlemesinin sebebiyse 2 Haziran günü Oyun Atölyesi'nde seyrettiğim Haluk Bilginer ve Zerrin Tekindor'un nefes kesen performanslarıyla şaha kalkmış Kemal Aydoğan rejisiyle sahnelenmiş Antonius ve Kleopatra'idi. Kendime has methiyemi yapmayı borç biliyorum.İflah olmaz bir tiyatro aşığı olarak Londra 2012 Sheakspeare festivali kapsamında Sheakspeare's Globe'da yani Sheakspeare üstadın kendi evinde ilk kez bir Türk oyunu olarak sergilenmiş olması beni yeteri kadar gururlandırmıştı Antony and Cleopatra. İlgilenenler için <b>The Space</b> isimli dünyaca ünlü festival,dans,tiyatro gösterilerini bulabileceğiniz siteyi şiddetle öneriyorum. Profesyonel kaydı kesintisiz izleyebilirsiniz.<br />
Oyuna gelirsek, neresinden başlasam ki..Hafifmeşrep,dengesiz,kurnaz Kleopatra performansıyla alışılagelmiş rollerinden çok çok ötede Zerrin Tekindor'dan mı,duygusuz,politik bir demir abidesi olan August Sezar olan Mert Fırat'tan mı yoksa haberci rolündeki Onur Ünsal'ın Kleopatra'yla karşılıklı, hiç bitmesin dedirten sahnelerinden mi? Müthiş bir Eros'tu doğrusu :) Tabii ki Haluk Bilginer'den bahsetmiyorum bile. Sheakspeare'in Antonius ve Kleopatra'sının gözyaşından uzak, trajedi içine yedirilmiş bir komedi halinde harika bir 2012 uyarlamasıydı bence.<br />
Hikayenin trajikliği ortada. Kleopatra, cinfikirli,müthiş kurnaz,istediğini elde edinceye kadar hırslarının ve tutkularının esaretinde yaşayan bir kadın. Bu tutkular da en çok ona zarar vermiş haliyle.İçini yiyip bitiren Antonius'u kaybetme korkusuyla çevirdiği binbir dolaba rağmen aşkı öylesine büyükmüş ki, ondan gizli evlendiği halde Antonius'u yine gönlüne,yatağına almış.Antonius da onun böylesi korkulacak bir kadın olmasının farkındaymış da bir yanı hep Roma'da kalacak şekilde Tarsus yollarında, İskenderiye kıyılarında bitap düşmüş çoğu zaman. Yine de vazgeçememiş Kleopatra'dan.İkisi de birbirini kaybetmekden delicesine korkmuş. Birbiriyle olmaları da ayrı bir felaketmiş oysa ki.İşte bu felaket olaylar zincirini çok başarılı sahnelemiş Bilginer ve ekibi.Zerrin Tekindor'un anlık gelgitler içinde kaybolan deli dolu Kleopatrası izlenmeye değer.Sahneyi şen şakrak sesiyle, isterik çığlıklarıyla, çapkın bakışlarıyla öyle haşmetli sarmalıyor ki kelimeler kifayetsiz. Yalnız Oyun Atölyesinde izlediğim Antonius ve Kleopatra , tarihte yer alan sevimsiz entrikacı kadından birkaç açıdan daha farklı onu da belirtmeliyim. Tarihteki Kleopatra yani kral Ptolemy'nin kızı Kleopatra VII. iktidar hırsıyla kavrulmuş, bu uğurda kardeşiyle dahi evlenmiş türlü entrikaların kadınıymış.Sahnede izlediğimiz Kleopatra ise daha çok ihtirası ve kıskançlığıyla esip gürleyen, duygularının peşinden dolu dizgin koşan bir kadın.<br />
<br />
Oyun 2 saat 50 dk sürdü.Bu oyunu İKSV tiyatro festivali kapsamında şanslı bir kalabalığa dahil olarak izledim. Çıktığımda Kadıköy sokaklarında düşünceler içinde buldum kendimi. Asırlar önce meydana gelmiş aşk oyunları günümüzden çok da farklı değil. Kadının güce duyduğu aşkı bir kez daha anlıyoruz oyunun sonunda. Ve bizler gücün sahibi değiştikçe aşkımızın rotasını da değiştirebiliyoruz çoğu zaman. Belki de o iktidar hırsı tüm hücrelerimizde mevcut biz kadınların. Bundandır ki tarih çoğu kez politikanın ya da savaşların değil kadınların siyaseti belirlemesinden tekerrür etmiştir. Bir diğer ayrıntı ise; o güç sembolü erkeklerin bazı anlarda hepimizden daha zayıf olabildiği. O anlarsa; yenilgiler. Erkek güçsüzleştikçe kadına hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyor bu uğurda onurunu kaybetmeyi dahi göze alabiliyor. Tıpkı Antonius'un bir kadın uğruna canına kıyması gibi..<br />
<br />
<b><i>Oyunla İlgili Bazı Anektodlar;</i></b><br />
<b><i><br /></i></b>
<br />
<ul>
<li><i>Oyunun müzikleri Oyun Atölyesi'nin çoğu oyununda olduğu gibi Tolga Çebi tarafından yapılmış.Ritmik doğu ezgileri içeren müzikler gerçekten içimi kıpır kıpır ettirdi.</i></li>
<li><i>Oyuncuların hiçbiri oyun boyunca sahneden ayrılmıyor. Sırası biten sahnenin karanlık yerindeki sandalyesinde yerini alıyor.Bu beni gerçekten tiyatroya verilen önemin vurgulanması açısından çok etkiledi.</i></li>
<li><i>Son olarak beni derinden etkileyen bazı sözlere yer vermek istiyorum;</i></li>
</ul>
<i>"Kadın mı? Onu şeytan bile yemez."</i><br />
<div>
<i>"Ölçülebilen aşk zavallı bir aşktır."</i> </div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjakobulJYNwakHC5LD9Gm0T8NStMeyhNPbDQgSsFQjMu2U077ty5A9omy0V1aHPKVYzuS8FAVFmLcodTvNg3HFxAgXodR3BPp0ARUN28A8dmJtjDUCUpuUewGXtxiWUq9Eus-0Nu1K3fQU/s1600/antonius+ile+kleopatra40_620_297_85.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="191" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjakobulJYNwakHC5LD9Gm0T8NStMeyhNPbDQgSsFQjMu2U077ty5A9omy0V1aHPKVYzuS8FAVFmLcodTvNg3HFxAgXodR3BPp0ARUN28A8dmJtjDUCUpuUewGXtxiWUq9Eus-0Nu1K3fQU/s400/antonius+ile+kleopatra40_620_297_85.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZMIUvk7uw-b5ylZ1G0incgXRFNaQihmOwJdDSX2RfrFr29rXA1W9Yy09RNcr30jxwWJUsNH6af512d087_-pdAQpx1y0tsNqhL5uRjmv9dVeSHTpMnudNLLXIB56-ri4cIgbJQTiwm8XR/s1600/antonius-cleopatra-oyun-atolyesi1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="288" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZMIUvk7uw-b5ylZ1G0incgXRFNaQihmOwJdDSX2RfrFr29rXA1W9Yy09RNcr30jxwWJUsNH6af512d087_-pdAQpx1y0tsNqhL5uRjmv9dVeSHTpMnudNLLXIB56-ri4cIgbJQTiwm8XR/s400/antonius-cleopatra-oyun-atolyesi1.jpg" width="400" /></a></div>
<div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br /></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-47358289674356380622012-08-01T11:35:00.003-07:002012-08-01T11:43:48.481-07:00SIRADIŞI TASARIMLARSevgili Okurlar,<br />
<br />
Bugün sizlere ilgimi çekmiş iki ayrı ekip, üç hünerli elden çıkan egzantrik tasarımları sunmak istiyorum. Bu tasarımları benim gözümde paha biçilemez yapansa üstüne işlenmiş el emeği. Maaliyetleri çok yüksek olmayan; hatta artmış kumaş parçalarınızı dahi değerlendirebileceğiniz hem şık hem ergonomik ürünler bunlar.Hele ki el işlerine ilgisi olanlar beri gelsin kaçırmasın bu yazıyı!!<br />
<br />
<b><i>BAYKUŞ YASTIKLAR</i></b><br />
<b><i><br /></i></b><br />
Kendilerini "mutlu iki kişi" olarak tanımlayan iki zarif bayanın (Sema Kırat, Bengü Karakurt) ellerinden çıkma Baykuş Yastıklarla başlamak istiyorum öncelikle. Yıllar yılı insanların ürkmeyle baktığı bir hayvancıktan esinlenmişler : Baykuştan! Şahsen en yakın arkadaşımın göz benzerliğinden ötürü lakabını aldığı baykuşlar bana pek sevimli geliyor,sizleri bilemem :)<br />
Hanımefendilerin websitelerinde de belirttikleri gibi; geceleri ve sessiz uçmaları, insan çığlığına benzer sesler çıkarmaları onları hep tehlikeli kılmış bizlere..Oysa ki baykuş doğası gereği insana zarar vermek şöyle dursun çok fazla Harry Potter izlediğimden olacak , bana hep cici bir gibi dost gözükmüşlerdir:)<br />
Gözlerinin sabit duruşu, yuvalarından hareket ettiremeyişleri, karanlıkta görme kabiliyetlerinin olmaması belki de yumuşacık tüylerinden esinlenip hayal güçlerinde daha nice özelliklere bezeyip çeşit çeşit baykuş yastık yaratmışlar.<br />
<br />
Ben yastıkların bir çoğunu Bebek Şenliği'inde inceleme fırsatı bulmuştum.Hepsi birbirinden şeker, adeta beni al diye bakıyor o cin gözler:)<br />
<br />
Yastıkların fiyatı da oldukça makul. Alışveriş ile ilgili ayrıntılı tüm bilgiler aşağıdaki facebook sayfası ve websitenin linklerinde saklı.<br />
<br />
Bense gerek şenlikte canlı canlı gördüğüm gerek sitedeki fotoğraflardan özel olarak seçtiklerimi sizler için bloguma koydum. İlginizi çekeceğini düşünüyorum :)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgD-JEnw5W7Y505CYb-y3PlviNvPBwyRd3JgeeFOp0YxtGg2ygtD07nBDTLobhxTHxtxZ4PdWNMXFfnMiEIe6oOxsENmtjK2OeIUeDRcEXPtQUjl6pRVrtVfAmIDUoTLDx3_LaE9KmZw0qZ/s1600/303374_382706851776919_73076956_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="347" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgD-JEnw5W7Y505CYb-y3PlviNvPBwyRd3JgeeFOp0YxtGg2ygtD07nBDTLobhxTHxtxZ4PdWNMXFfnMiEIe6oOxsENmtjK2OeIUeDRcEXPtQUjl6pRVrtVfAmIDUoTLDx3_LaE9KmZw0qZ/s400/303374_382706851776919_73076956_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-kjXNr6t41FCDsAPNnGJe8mi_Ycb7O0qIQ0NhA7ChOy1KQcX1unCpqjBqN3xyC0007wFg0LIjuHFc71AGWSS8jK0YV_rtcxjv53kEZtz28E3WLDT7ZlP5U85Aoo9jrRNsUOMbvSU2iHRb/s1600/283642_10150910625819550_1211580161_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-kjXNr6t41FCDsAPNnGJe8mi_Ycb7O0qIQ0NhA7ChOy1KQcX1unCpqjBqN3xyC0007wFg0LIjuHFc71AGWSS8jK0YV_rtcxjv53kEZtz28E3WLDT7ZlP5U85Aoo9jrRNsUOMbvSU2iHRb/s400/283642_10150910625819550_1211580161_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxa_YEbbR9LHQbbupoQLOzScMnIB_gEtyfMIe7-NW2R2JyC4mIdulh6g6AS-ngEyXZSRJvRFVIeLwPQOKnEbIlQ6MCfjUoq8ZO17wSxpocLf5W_Ow0ARJVrM_kEV1545whQDbhkaWUvA1G/s1600/421507_10150910625329550_1227440129_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxa_YEbbR9LHQbbupoQLOzScMnIB_gEtyfMIe7-NW2R2JyC4mIdulh6g6AS-ngEyXZSRJvRFVIeLwPQOKnEbIlQ6MCfjUoq8ZO17wSxpocLf5W_Ow0ARJVrM_kEV1545whQDbhkaWUvA1G/s400/421507_10150910625329550_1227440129_n.jpg" width="266" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPbess6_6BimmLl-tuQjB2WhXlrgKIf5Urux35s_9j5TzNqzA8hdo48UazEB9SF0fX5Jm_RzXquZelm-43_M6XD224xwRUbCVlFJjy6hbz5Wllf83Tco2LDYOsPESBTb0pK0mpb5kvEt5M/s1600/389631_10150910626084550_1715287429_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPbess6_6BimmLl-tuQjB2WhXlrgKIf5Urux35s_9j5TzNqzA8hdo48UazEB9SF0fX5Jm_RzXquZelm-43_M6XD224xwRUbCVlFJjy6hbz5Wllf83Tco2LDYOsPESBTb0pK0mpb5kvEt5M/s400/389631_10150910626084550_1715287429_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkNpGgh-FbJ2o9xYO02kHrJdsVqg15BVxz7lUbMfiaOJ8Fwx-bzOS4vVPzeYJuAWSYmPa1-ivrbg71ho23o7zfOZfseMWf913DSlFmLwnxcYOySkOmer75olgeosgkupwabJwvashXd2vP/s1600/598808_10150910625124550_2089536761_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkNpGgh-FbJ2o9xYO02kHrJdsVqg15BVxz7lUbMfiaOJ8Fwx-bzOS4vVPzeYJuAWSYmPa1-ivrbg71ho23o7zfOZfseMWf913DSlFmLwnxcYOySkOmer75olgeosgkupwabJwvashXd2vP/s400/598808_10150910625124550_2089536761_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEha7aqiLdHHonS135a-U2XqkAHxGfHmDL02DMXgb_ggYy9mKoUbhI0Pjk7GuWgBzjBFElnFcR58mFFhjrW2ihZMb00I_KC3ffBJHhfxFSNx3v0HM3w32s378Tmx7CRS1Cq1Xi3Fxn2oEGdu/s1600/601929_10150910626289550_820055181_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEha7aqiLdHHonS135a-U2XqkAHxGfHmDL02DMXgb_ggYy9mKoUbhI0Pjk7GuWgBzjBFElnFcR58mFFhjrW2ihZMb00I_KC3ffBJHhfxFSNx3v0HM3w32s378Tmx7CRS1Cq1Xi3Fxn2oEGdu/s400/601929_10150910626289550_820055181_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<a href="http://www.baykusyastik.com/#!">http://www.baykusyastik.com/#!</a>
<br />
<b><i><br /></i></b><br />
<a href="https://www.facebook.com/pages/Bayku%C5%9F-Yast%C4%B1k/323841610996777">https://www.facebook.com/pages/Bayku%C5%9F-Yast%C4%B1k/323841610996777</a>
<br />
<br />
<br />
<b><i>PÖTİKARE BUTİK ATÖLYE</i></b><br />
<b><i><br /></i></b><br />
Sizlere çikolatalı cookie'den yapılmış bir yüzüğüm var desem!<br />
<br />
Ya daaaaa meyveli pastadan bir kolyem!!<br />
<br />
Şaşırırdınız değil mi? Elbette ki şaşırırdınız, günlük hayatımızda tadına doyamadığımız tüm lezzetlerin minimalize edilmiş haliyle cebe sığacak ancak ağza alınmayacak kıvama sokmuş sizler için Özlem Gündoğdu. Hem de fikren çok basit ; emek olaraksa epey meşakkatli bir yöntemle; kil polimerle. Kil polimerin renk renk çeşitleriyle ; gerek şirineden anahtarlık yaratıyor gerek misafir çay takımında sunulan sevimli bir çilekli pasta.<br />
<br />
Özlem Hanım İzmitli genç bir girişimci. Pötikare Butik Atölye'yi de İzmit'te açmış. Yakın çevrem bilir İzmitli olmakla nasıl gururlandığımı :) İşte bu gururu boşa çıkarmayacak bir motivasyondur Özlem Hanım ve gibileri benim için. Kendisiyle tesadüf eseri İstanbul'da tanıştık. Ürünlerine teker teker hayran kaldım ve bu güzellikten sizler de mahrum kalmayın istedim.<br />
<br />
Özlem Hanım'ın yaptıkları elbette ki kil polimerle sınırlı değil, evlerimiz için tasarladığı özel aksesuarları, özel çanta , küpe ,broş tasarımları da mevcut. Tabii ki renk renk kumaş ve boncukla :)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaV8kzS1925GgkjUjWzj6eVuVmzY_aj_meqiblY2oKKgqmP9gOfthmb7uqtiaGA4zvudDArPccoy12zt23hZEI51sQwH1SRuAQ-ZQ_GpK6wbslpWeGiSDatkNGAVBVz7bt3gxlq2Qn4SVD/s1600/185585_134313826658014_100002381928820_208740_6214687_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaV8kzS1925GgkjUjWzj6eVuVmzY_aj_meqiblY2oKKgqmP9gOfthmb7uqtiaGA4zvudDArPccoy12zt23hZEI51sQwH1SRuAQ-ZQ_GpK6wbslpWeGiSDatkNGAVBVz7bt3gxlq2Qn4SVD/s400/185585_134313826658014_100002381928820_208740_6214687_n.jpg" width="300" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiy9s1FQhermYQfjLAJMbUM8byeyAfCH6vRu1BYukKunoquMctuF0PJeK3JCpae613a1cXt0MOufUyb-ZbKsMZ2P2eqI8NiomfXO78kCZ8RgXwL1YNvykCMq1g2yXxETVYhpNvQ2NcXVFjh/s1600/205873_138095526279844_100002381928820_219166_3180745_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiy9s1FQhermYQfjLAJMbUM8byeyAfCH6vRu1BYukKunoquMctuF0PJeK3JCpae613a1cXt0MOufUyb-ZbKsMZ2P2eqI8NiomfXO78kCZ8RgXwL1YNvykCMq1g2yXxETVYhpNvQ2NcXVFjh/s400/205873_138095526279844_100002381928820_219166_3180745_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8p4aROnEzHNKprnPqgzm25EBOJDClrIxRbyqRFhHX1VsG9T69ECzxVwxcOqaM_3EH-0ZLsjwtWb52ksX6A6dtXdQi-EYRg7IPSovA6X1G86tGR3Notg-WS0h46ZKPW9OM4e1AV8tpNavN/s1600/216815_131047723651291_100002381928820_199773_2092140_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8p4aROnEzHNKprnPqgzm25EBOJDClrIxRbyqRFhHX1VsG9T69ECzxVwxcOqaM_3EH-0ZLsjwtWb52ksX6A6dtXdQi-EYRg7IPSovA6X1G86tGR3Notg-WS0h46ZKPW9OM4e1AV8tpNavN/s400/216815_131047723651291_100002381928820_199773_2092140_n.jpg" width="300" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhziYGMPNJ7gxkQJQGL6dCu7Rsl-5AWjr_YdVIAPfmWJ1HU0Bb9C6-3Hs8nTLbQ2QY_M6DCeRr71ZfctnBglGnr9bEWnnvB0hhFG2CGjBA7hgeDgdQ_mOdfO6k0bgucZbOJKO1FQqJ1AzNU/s1600/226188_131043490318381_100002381928820_199747_2747579_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhziYGMPNJ7gxkQJQGL6dCu7Rsl-5AWjr_YdVIAPfmWJ1HU0Bb9C6-3Hs8nTLbQ2QY_M6DCeRr71ZfctnBglGnr9bEWnnvB0hhFG2CGjBA7hgeDgdQ_mOdfO6k0bgucZbOJKO1FQqJ1AzNU/s400/226188_131043490318381_100002381928820_199747_2747579_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEmsMTof78C9vYYJfscnIXwfllUpv5RZbeD3cs8KOM-yxx8Mh90GyWb1Ys0l5Bjk3alen7_dpuA8gSSQdVAzdQ_x8F6Ts6Ha1UKDdaywEFU8jR6Uu2IJM-LcsVlzSwIVM3YtvCsG48oEWM/s1600/228845_131047816984615_100002381928820_199777_1472742_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEmsMTof78C9vYYJfscnIXwfllUpv5RZbeD3cs8KOM-yxx8Mh90GyWb1Ys0l5Bjk3alen7_dpuA8gSSQdVAzdQ_x8F6Ts6Ha1UKDdaywEFU8jR6Uu2IJM-LcsVlzSwIVM3YtvCsG48oEWM/s400/228845_131047816984615_100002381928820_199777_1472742_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuekEljMiY4aLm2IvLn09ibFcJCc18Rt6F5t0VuUAtpzwGY9C3OZTUL1z4L2MGB45u9s8shBJebZCuL40-hgodxl7cQbfRqvSuOviLo4VioDKkBH5zzpFzENmgSXwcg0I07GV-5nSEQx1A/s1600/282097_134313496658047_100002381928820_208729_6187116_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuekEljMiY4aLm2IvLn09ibFcJCc18Rt6F5t0VuUAtpzwGY9C3OZTUL1z4L2MGB45u9s8shBJebZCuL40-hgodxl7cQbfRqvSuOviLo4VioDKkBH5zzpFzENmgSXwcg0I07GV-5nSEQx1A/s400/282097_134313496658047_100002381928820_208729_6187116_n.jpg" width="300" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQpVifTMxmnpwGFFVvV1AdkaljiHzydZeLB0G5ztCWCFKIEqu7PgApNotw8-OV7aSdjuQBOJATUiq1KB0uKYa1KmBJqgBILKSE-7sMj3wueFiBYsZUeOD-YpXdRlCX9Xu04fyd7jgFQlBc/s1600/284492_134313579991372_100002381928820_208734_4845210_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQpVifTMxmnpwGFFVvV1AdkaljiHzydZeLB0G5ztCWCFKIEqu7PgApNotw8-OV7aSdjuQBOJATUiq1KB0uKYa1KmBJqgBILKSE-7sMj3wueFiBYsZUeOD-YpXdRlCX9Xu04fyd7jgFQlBc/s400/284492_134313579991372_100002381928820_208734_4845210_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgi7gj2cEc2tkEcym-Rjs8i2n-Gz0Q7hNcmCvpjFIlQ4khyphenhyphenWIbSzYml3C1tX_D3l6Xx9Hx33bPib5BCNTSQjdxGc_y-8UOTo1kldJBbcL3LwfnhXeOoBMiCyk4ZtIb4JAhsrVQyFtp46dn6/s1600/295881_158966487526081_100002381928820_282615_63066595_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgi7gj2cEc2tkEcym-Rjs8i2n-Gz0Q7hNcmCvpjFIlQ4khyphenhyphenWIbSzYml3C1tX_D3l6Xx9Hx33bPib5BCNTSQjdxGc_y-8UOTo1kldJBbcL3LwfnhXeOoBMiCyk4ZtIb4JAhsrVQyFtp46dn6/s400/295881_158966487526081_100002381928820_282615_63066595_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYNi-u0MSLveHgOOD9BmrTFiVnyhb6Tzsq6d8U5bKNjArT3-jHKrsTIv8sy0hFATtu8tEP3oGOp6FzeuFKI6GSxshln9LJbw-2PdGnmz989FpdV3mdXUbF7WZ1Ptmzy_4oNQxDSDbWThpq/s1600/295960_168901533199243_100002381928820_312554_1845889609_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYNi-u0MSLveHgOOD9BmrTFiVnyhb6Tzsq6d8U5bKNjArT3-jHKrsTIv8sy0hFATtu8tEP3oGOp6FzeuFKI6GSxshln9LJbw-2PdGnmz989FpdV3mdXUbF7WZ1Ptmzy_4oNQxDSDbWThpq/s400/295960_168901533199243_100002381928820_312554_1845889609_n.jpg" width="300" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUoTmcEs7sfY1CpWz8mO1hjYQOPOgCLJQ1ax2uo4xMDRK4eZyZPqpFQOhf43l5EQkSx1ArRPmn4c8Ol_vG4UnN94ucMlweCNraKgm4tB3DhoG8UV5MIyvGFmneN69k9b6U7Ac_HJbP-2xz/s1600/297340_155738397848890_100002381928820_272847_1487617325_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUoTmcEs7sfY1CpWz8mO1hjYQOPOgCLJQ1ax2uo4xMDRK4eZyZPqpFQOhf43l5EQkSx1ArRPmn4c8Ol_vG4UnN94ucMlweCNraKgm4tB3DhoG8UV5MIyvGFmneN69k9b6U7Ac_HJbP-2xz/s400/297340_155738397848890_100002381928820_272847_1487617325_n.jpg" width="292" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQ3umapj71uGaSKJnrcLpjPimmXSV5ZZC1xhopLu5BB8KpP3Ga3_krUAPzkMbf48a4rHEnj_GiBu2CDiVsxCB9gFTyJsYba4nohpUTfBH68ykqMm1b6L7q6sEsxYFe3FGX5EvIKBD0iaZk/s1600/kava.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQ3umapj71uGaSKJnrcLpjPimmXSV5ZZC1xhopLu5BB8KpP3Ga3_krUAPzkMbf48a4rHEnj_GiBu2CDiVsxCB9gFTyJsYba4nohpUTfBH68ykqMm1b6L7q6sEsxYFe3FGX5EvIKBD0iaZk/s400/kava.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwcMerZ2HTCViHpT-VtCqhZuMzg2bcPVpD6soYvoz2ghTQDKjrBZ5vNc171wh6gKnnid4qKinz8pLioRnoiMAucWFc_rS_hjf8l7gU8GWNjlJE5wIBSqqxUjsVOTZY-OIUZLzjVctV3D0P/s1600/311031_139902236099173_100002381928820_224715_1891915_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwcMerZ2HTCViHpT-VtCqhZuMzg2bcPVpD6soYvoz2ghTQDKjrBZ5vNc171wh6gKnnid4qKinz8pLioRnoiMAucWFc_rS_hjf8l7gU8GWNjlJE5wIBSqqxUjsVOTZY-OIUZLzjVctV3D0P/s400/311031_139902236099173_100002381928820_224715_1891915_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi82pcAl6XooAwgOGqUcTuOdiJRdV2JIXn7LbjhD-x87_kg3v46zFsjzFaMh46b9tulrnNZVqt5mAqnAdnLy0c4GR7l1YZnoDkEVlWPkATB7dAw54TZwoXmk9KAwkYkxImtlUyaVmTxHEl2/s1600/316141_157692130986850_100002381928820_278347_1585266067_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi82pcAl6XooAwgOGqUcTuOdiJRdV2JIXn7LbjhD-x87_kg3v46zFsjzFaMh46b9tulrnNZVqt5mAqnAdnLy0c4GR7l1YZnoDkEVlWPkATB7dAw54TZwoXmk9KAwkYkxImtlUyaVmTxHEl2/s400/316141_157692130986850_100002381928820_278347_1585266067_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdtxosEA9tgjrkmHMyn8CatitslblOs3AOCG1EjkwXGkcTND048qyQIB75M2uzy0tePAnGwQuLHQChYA-W4mZBj7sW6nMKTE_7Pw31ULm-XI7ppdksv0MJcIYtxSJeS3HRMA73u0lIBJlC/s1600/374107_169926566430073_1339423404_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="302" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdtxosEA9tgjrkmHMyn8CatitslblOs3AOCG1EjkwXGkcTND048qyQIB75M2uzy0tePAnGwQuLHQChYA-W4mZBj7sW6nMKTE_7Pw31ULm-XI7ppdksv0MJcIYtxSJeS3HRMA73u0lIBJlC/s400/374107_169926566430073_1339423404_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjigpTA75zqU-vlkVtPcp9z7odXAxONUmDjpckqE2YnlBO5X32vyKQCvzWYeHqxwvoo58SAkJBClHq60Ml4jnt7uagKdVgV8UwigsNDKyHYh5yD5EPhFFb_qA67IU_ODRE8Fiq0sXx3FWQh/s1600/377430_188019494620780_793960651_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="286" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjigpTA75zqU-vlkVtPcp9z7odXAxONUmDjpckqE2YnlBO5X32vyKQCvzWYeHqxwvoo58SAkJBClHq60Ml4jnt7uagKdVgV8UwigsNDKyHYh5yD5EPhFFb_qA67IU_ODRE8Fiq0sXx3FWQh/s400/377430_188019494620780_793960651_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM5z4Xn12Ir6OmEe4cjdBIulXivhlf28QwfDh3QbW66YN6B4D9eyS9RdO0k9m7W0TcYyXjqtj2Y6oOqEasQexviqReVnz5MxLTt4gEdC8GvLGvASMV6BPZLifC7RX1OyslUFk1xd3IlPpb/s1600/538751_272981316124597_304792130_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM5z4Xn12Ir6OmEe4cjdBIulXivhlf28QwfDh3QbW66YN6B4D9eyS9RdO0k9m7W0TcYyXjqtj2Y6oOqEasQexviqReVnz5MxLTt4gEdC8GvLGvASMV6BPZLifC7RX1OyslUFk1xd3IlPpb/s400/538751_272981316124597_304792130_n.jpg" width="336" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBpMIyEU6qLBmbCJFp5BZTKXtIMWVlo43U5MWT9h9AB2G1rDFpwYlQMZ7IBBnxysTUK6gOmtFLZ3SCE9NLLm1Ist7aR74Mg6XUkJQrwdo-pDKnoTxvVkqVfSWDp3NFq4q6nJ0CkEO_DXnz/s1600/282830_10150910623989550_331566548_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBpMIyEU6qLBmbCJFp5BZTKXtIMWVlo43U5MWT9h9AB2G1rDFpwYlQMZ7IBBnxysTUK6gOmtFLZ3SCE9NLLm1Ist7aR74Mg6XUkJQrwdo-pDKnoTxvVkqVfSWDp3NFq4q6nJ0CkEO_DXnz/s400/282830_10150910623989550_331566548_n.jpg" width="266" /></a></div>
<br />
Sipariş ya da ayrıntılı bilgi isteyenler için linkleri aşağıda yazdım :)<br />
<br />
<a href="http://potikarebutikatolye.blogspot.com/">http://potikarebutikatolye.blogspot.com</a>
<br />
<a href="https://www.facebook.com/potikarebutik.atolye">https://www.facebook.com/potikarebutik.atolye</a>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-90581681920672906732012-07-26T00:36:00.001-07:002012-08-01T11:36:15.777-07:00Bayıldığım Lezzetler (Callebaut - Lolipop Yumurta)<a href="http://www.callebaut.com/trtr/4747#.UBDzRBApE3s.blogger">Callebaut - Lolipop Yumurta</a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-68786220021968617622012-07-04T14:39:00.000-07:002012-07-04T14:39:48.557-07:00BEŞİKTAŞIN ÇİKOLATA FABRİKASIEvet sevgili çikolata severler,<br />
<br />
Bir başka çekişmeli müsabakada daha sizlerleyiz. Melisa'nın zaaflarıyla iradesi arasındaki amansız kapışma!<br />
<br />
Food factory iş başında!<br />
<br />
Kokuyu almıştık bi kere. Valonia'ya gidilecekti! O çikolataların, waffleların, profitorellerin tadına bakılacaktı ve kendinden geçilecekti!<br />
<br />
İşin ikinci günü yorgunluğunu ne de olsa en iyi çikolata attırırdı. Daha önce bizim kızlarla whatsapp grubumuzda dönen onca methinden sonra hangisini denesem diye kara kara düşünerek kapısından girdiğim bence gayet şık bir mekan Valonia. Beşiktaş çarşının hiç beklemediğiniz bir köşesinden çıkıveriyor karşınıza.<br />
<br />
Yemeklere gelecek olursak, gurmeliği yapacaksak tam yapalım diye hem profiterol hem de fondü söyledik.Ha ha tabi ki riske atamazdık! Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Valonia'nın servisi müthiş hızlı,5 dk içinde geldi tüm siparişler ve mekana değinmeden geçemeyeceğim.Büyükçe bir salon karşılıyor sizi terasıyla beraber üst katta.Büyük bir kitaplık alanı var.Duvarlarda çeşit çeşit dergiler asılı, koltuklar alabildiğine şirin öyle ki hangisine otursam diye seçemiyorsunuz. Bu atmosfer beni bayağı bir etkilemiş olacak kiiiii, karlı kış günlerinde sıcak sahleplerinizi yudumlayıp arkadaşlarınızla türlü sohbetlere dalmak için ideal bir mekan olarak canlandı gözümde o an.<br />
<br />
Profiterolü fondüsüne göre benim nezdimde bir tık daha öndeydi Valonia'nın. Alışılmıştan farklı lezzetler aramanın müptelası bendeniz, çikolata kremasının altına sinsice gömülmüş çikolata parçacığı görünümlü şam fıstıkçıklarını teker teker avlayıp ham yapmaktan göz temasını kaybettim sevgili dostumla!<br />
Fondüsüyle ilgili eleştirebileceğim tek şeyse çikolata sosunun oldukça sütlü olmasıydı.Bildiğiniz sütlü kahve rengiydi yani ki fondü meyveleriyle bu tadı damağım yadırgadı.<br />
<br />
Güzel bir sohbet ve yorumlaşmanın ardından,boğazımıza kadar oksitosine gömülmüş bir halde ayrılmak için harekete geçtik. Aman tanrım o da ne! Girişte muhabbete dalıp kocaman bir çikolata cennetini görmezden gelmişiz. O da ne! Renk renk ambalajlar içinde aklınıza gelmeyecen envayi çeşit aromada,şekilde,kalıpta çikolatalar,şekerlemeler,boncuk boncuk çikolata dökülen çikolata çeşmeleri.. Gözlerimizi alamadık yani a dostlar. Diyeceğim o ki Valonia şiddetle tavsiye edilir. Özellikle profiterolü!<br />
<br />
Ps: Büyük maçın sonunda zaafımın "Aman efendim diyetisyenler bile haftada bir bozun diyor, bozmak iyidir arada ki vücut kendine gelsin" gibi son zamanların en trend savunmasına karşılık iradem pes etti.Kapıdan çıkarken son anda fark edip aldığımız limonlu makaronu Ortaköy sahilinde denize karşı kız dedikodusu eşliğinde damaklarda eritmenin paha biçilemez tadı kaldı geriye..<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHAEAWhNDwOoNaImebDbwEfIH_jwPsc3OvO7E5p4yyy8jUBAwuXE3SBC6_NdvwMI3w4t7_VH5cd9GPjoHRgOMlagiipz2V5ly46ygjCZMKHYeNdGXDG5lGosA7isGtGoDT-lMpn_xBTTXo/s1600/IMG00232-20120702-1737.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHAEAWhNDwOoNaImebDbwEfIH_jwPsc3OvO7E5p4yyy8jUBAwuXE3SBC6_NdvwMI3w4t7_VH5cd9GPjoHRgOMlagiipz2V5ly46ygjCZMKHYeNdGXDG5lGosA7isGtGoDT-lMpn_xBTTXo/s400/IMG00232-20120702-1737.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgS-PXmsn72qPi2kndtY_EHAtaPTYblgsihz_-MTWc2OKHqf7D_D4PH6Wtx3fhC5RlVK8NBV0TgnHY7hPDaQ8KZ_FcSP_izHS9Bc8Sn-o6flegVrTra56eP3Yo7G3UEnIXzxPsk2p1w4GsU/s1600/IMG00233-20120702-1742.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgS-PXmsn72qPi2kndtY_EHAtaPTYblgsihz_-MTWc2OKHqf7D_D4PH6Wtx3fhC5RlVK8NBV0TgnHY7hPDaQ8KZ_FcSP_izHS9Bc8Sn-o6flegVrTra56eP3Yo7G3UEnIXzxPsk2p1w4GsU/s400/IMG00233-20120702-1742.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyvSXp3zar87RFsN9dUcg-Z_P_d43hg9QSfmCBaPd3YAHGjNzgHLMBDpAgV7flt6lb6RpMzh7d8a_ErGgmXAftloX4K3dPknFRUURiP3rXZUTC8j1WluTGwsZR3w8FLrI2EvgmnWIGADzQ/s1600/IMG00234-20120702-1837.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyvSXp3zar87RFsN9dUcg-Z_P_d43hg9QSfmCBaPd3YAHGjNzgHLMBDpAgV7flt6lb6RpMzh7d8a_ErGgmXAftloX4K3dPknFRUURiP3rXZUTC8j1WluTGwsZR3w8FLrI2EvgmnWIGADzQ/s400/IMG00234-20120702-1837.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnNHIId-kP4DmxlOlhdB73BjY_LPDnVegzDZTVDtMDMXzz49EsCan45v3Y_unhEwtFQdvbqMgfqa3b1vXXdDgC0VoFLq0gGZxeBa7AT8_rH7173-ENVwx1s-MkDcAmMAzXpaYusqbnJk4b/s1600/IMG00235-20120702-1838.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnNHIId-kP4DmxlOlhdB73BjY_LPDnVegzDZTVDtMDMXzz49EsCan45v3Y_unhEwtFQdvbqMgfqa3b1vXXdDgC0VoFLq0gGZxeBa7AT8_rH7173-ENVwx1s-MkDcAmMAzXpaYusqbnJk4b/s400/IMG00235-20120702-1838.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyUOE65UYZMlsQnEhFFiLMv3PYx7w9lry1k5LiDig5ggLpl3TRkFsvhj8K-xmnZcgsI9ryHyYSjcmzT2wBNGueGL-3jkIwXzPFG9qzvQ15wX16ce7lm-2myoVE2l1xRNcbEp4cQSD-sCmh/s1600/IMG00236-20120702-1838.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyUOE65UYZMlsQnEhFFiLMv3PYx7w9lry1k5LiDig5ggLpl3TRkFsvhj8K-xmnZcgsI9ryHyYSjcmzT2wBNGueGL-3jkIwXzPFG9qzvQ15wX16ce7lm-2myoVE2l1xRNcbEp4cQSD-sCmh/s400/IMG00236-20120702-1838.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSQ0E7QVlXQPbNMEy1ngT3wVo0NuDdvwCOWRDH6eQpGgKZBQ7TwcuUCOhzSqkSNCC6oG6VEv-JF6FZNbAS89CJqavQAv0alawbNOICStIMTwHlej6X38FFgyYrANactpt_bI-0PCspXhdS/s1600/IMG00237-20120702-1839.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSQ0E7QVlXQPbNMEy1ngT3wVo0NuDdvwCOWRDH6eQpGgKZBQ7TwcuUCOhzSqkSNCC6oG6VEv-JF6FZNbAS89CJqavQAv0alawbNOICStIMTwHlej6X38FFgyYrANactpt_bI-0PCspXhdS/s400/IMG00237-20120702-1839.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-28926882213249712712012-07-02T15:00:00.000-07:002012-07-04T09:40:01.107-07:00KARŞIDAN BAKTIM BİR TANE İÇİNE GİRDİM ŞAHANE !Bilin bakalım nedir bu bilmecenin cevabı?<br />
Kolay oldu değil mi ?!<br />
Tabi ki NAR !<br />
<br />
Ama bu bildiğiniz Nar'lardan epey farklı bir Nar... Boğaza karşı şöööööyle güzeel bir bırannnç keyfi yapalım dediğiniz yahut bir akşam üstü Najito'larınızı dost meclisinde yudumlamak istediğiniz zaman kendinizi rahatlıkla beyaz sandalyelerine atabileceğiniz bir mekan Nar.
Evet yine gezgin Melisa yollara düştü, keyifli bir pazar gününü daha keyifli yapan pazar kahvaltısını orijinal bir yerde yapmak istedi. Haftalar öncesine dayanan bir isteğim vardı aslında Nar'a gitmek için..Oraya sürükleyerek getirdiğim arkadaşımın daha önce bana mönüsünü anlatması üzerine iştahım kabarmıştı bi kere! Fark ettiyseniz yemeklerin lezzetinden önce mönüden bahsettim. Çünkü burayı Rumelihisarı sahil boyundaki diğer kafe&restoranlardan ayıran özellik mönüsündeki yemeklerin özgünlüğü mönüsündeki yemeklere Aslı New York'ta, Alper Amsterdam'da, Beril (Ben Hep Burdayım) gibi işletmecinin gizemini çözemediğimiz yakınlarının isimlerini vermesinden geliyordu. Biz önceden bir Adana usulü köy kahvaltımızı erkenden yaptığımız için aslında bir nevi Brunch olmuştu bu bizim için.Karınlar tok olduğundan büyük bir tabağı paylaştık. Paylaştık dediğime bakmayın ama.Bir servisin içinde barındırdığı çeşit çeşit meyveler,ağızda dağılan pancakeler, karamel soslar o denli büyük ve doyurucuydu ki iki kişi bile tıka basa doyduk diyebilirim. Nar'ın kahvaltısını zaten lezzetli yapan da ''tatlı '' kahvaltı olmasıydı. Alışılmışın aksine tulum peynir,dana jambon,parmak patatesin yanına nazikçe eşlik eden waffle hamuru,narenciye reçeli,kimyonlu gouda,emmental hayli egzotik bir tat katıyordu.<br />
<br />
Mekana gelince; sahil kenarında hem deniz havasını püfür püfür hissediyor hem de beyaz ahşap mobilyaları hatta ve hatta masa örtüleriyle kendinizi Bodrum'daki ara sokak meyhanelerinden birinde gibi hissediyorsunuz!
Nar cidden denenmesi gereken tatları barındıran bir mekan.<br />
<br />
Ha,bu arada unutmadan; Nar diyet mönü alternatifi de sunuyor.Tahıllı ve kuru meyveli müsli ve meyveli yoğurduyla Şeyda Nar'da bunlardan biri :)<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3eZaIApEJiCwGOLqScGrh8Jes0B63yCdZ2dBXL0kp5vjfZoBMgIcuPhjecw24DhP9EkO0I4r4UwxSzK93qFYRKmoTcPtOCy8iDt_0KVYe_Q-sksUZpy_pfr1l-ABhTooU5SKhyvL9lOw1/s1600/IMG00190-20120617-1313.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3eZaIApEJiCwGOLqScGrh8Jes0B63yCdZ2dBXL0kp5vjfZoBMgIcuPhjecw24DhP9EkO0I4r4UwxSzK93qFYRKmoTcPtOCy8iDt_0KVYe_Q-sksUZpy_pfr1l-ABhTooU5SKhyvL9lOw1/s400/IMG00190-20120617-1313.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDzUJGlm-D8FlVrvtN5H_cxr2lnSMAHool65LMzhwnOQ8JjDRIeuDE7GjJCwGHGdsHl8Ni5qNCnO0taDoFK3isCT9BSfROmOxsLdcsVJBmK-bhIKvOlPQLu3TzIHxfYlKWiOmoNOPHjjCT/s1600/IMG00192-20120617-1313.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDzUJGlm-D8FlVrvtN5H_cxr2lnSMAHool65LMzhwnOQ8JjDRIeuDE7GjJCwGHGdsHl8Ni5qNCnO0taDoFK3isCT9BSfROmOxsLdcsVJBmK-bhIKvOlPQLu3TzIHxfYlKWiOmoNOPHjjCT/s400/IMG00192-20120617-1313.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJ2n_TmN5cMFRExyyuouBI9i8GtZ5OyxfQrVx-vOSQQAHSolu6e5ha_y5lc8CpCjkc-alwjUmu3nWHQW9Ppf_4bLusvmXX4XGqNjBpXPba0wr0euc2mx6HNeUXh6wCMJ_MNifEUWYkg78f/s1600/IMG00193-20120617-1315.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJ2n_TmN5cMFRExyyuouBI9i8GtZ5OyxfQrVx-vOSQQAHSolu6e5ha_y5lc8CpCjkc-alwjUmu3nWHQW9Ppf_4bLusvmXX4XGqNjBpXPba0wr0euc2mx6HNeUXh6wCMJ_MNifEUWYkg78f/s400/IMG00193-20120617-1315.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzuzPZekumcUZcVonMpc3ORZynpCqBzglvhp1xPKecr6dpmooKhNWB6iq5JCj-YqKMh3qd_t0aSDdtuiz_YJziYAjWiZvQkFLlWDM0XoBJdGU-HGlsu37UK3m3ozxt59xM3Bda3R0Wy34w/s1600/IMG00191-20120617-1313.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzuzPZekumcUZcVonMpc3ORZynpCqBzglvhp1xPKecr6dpmooKhNWB6iq5JCj-YqKMh3qd_t0aSDdtuiz_YJziYAjWiZvQkFLlWDM0XoBJdGU-HGlsu37UK3m3ozxt59xM3Bda3R0Wy34w/s400/IMG00191-20120617-1313.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8NcC8EGxCFeGrj462g2vKL9Ll3OynNnd8KI5dIJlfoJqdX9PFGZgFi3o_USQhybwuYUZdEHyUX51P8ZVn1eHZEexiIf5ONqnPia20x4o3aF1b4zL8kUfV0FQuQF9izOHZz2NHkeY7H4if/s1600/IMG00189-20120617-1313.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8NcC8EGxCFeGrj462g2vKL9Ll3OynNnd8KI5dIJlfoJqdX9PFGZgFi3o_USQhybwuYUZdEHyUX51P8ZVn1eHZEexiIf5ONqnPia20x4o3aF1b4zL8kUfV0FQuQF9izOHZz2NHkeY7H4if/s400/IMG00189-20120617-1313.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJzCjQbbi-tTi0gkH2yMRN7e8J2iN4xiZ7men_wQEshjwX3ir-iFY3uKOqrCr27rtYiyyRWpjI_7zMJtLpnDH4OrAJ-qTloDwSgGav0TO3ja3aGG_m8HRPDNeeF65rqvRpPlDVnaSFLakX/s1600/IMG00194-20120617-1315.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJzCjQbbi-tTi0gkH2yMRN7e8J2iN4xiZ7men_wQEshjwX3ir-iFY3uKOqrCr27rtYiyyRWpjI_7zMJtLpnDH4OrAJ-qTloDwSgGav0TO3ja3aGG_m8HRPDNeeF65rqvRpPlDVnaSFLakX/s400/IMG00194-20120617-1315.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjterxcfWPqIwFCqTG84pjY5IdXnnCYrmYfKpbJWv-6Ja2wH0FSf5tlme-7YDb_GS3TijxzV5Mzd6rlbERVJrloZgodI4x5tegyEs2g7-1AIvibjwoFVzA9BCLBlSE8oBqQtFuDgyOp8I57/s1600/IMG00195-20120617-1352.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjterxcfWPqIwFCqTG84pjY5IdXnnCYrmYfKpbJWv-6Ja2wH0FSf5tlme-7YDb_GS3TijxzV5Mzd6rlbERVJrloZgodI4x5tegyEs2g7-1AIvibjwoFVzA9BCLBlSE8oBqQtFuDgyOp8I57/s400/IMG00195-20120617-1352.jpg" width="400" /></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-13285575835470402352012-05-20T12:30:00.001-07:002012-05-20T13:10:11.607-07:00HER SECIS BIR VAZGECIS Yol ayrımındayım,kendimi bulmakta zorluk çektiğim,ne yapmak istediğime karar veremediğim en belirsiz zamanlar yaşıyorum. Her an her yerde her şeyde olmak elbette ki imkansız. Farkındayım.. Ama azgın ruhumuzun kanatları hop oraya hop buraya çarpıp duruyor. Aklım mı kalbim mi , mantık mı duygu mu yönetsin bilemedim gitti. Aynı şeyi yaşamış olmamız önemli değil seninle. Ama senin de tam olarak bunu hissettiğin zamanlar oldu buna eminim.. Çünkü hayat bu.. En geniş perspektiften baktığında diyorsun ki pragmatik ol hatta hedonist! Çünkü bidahamıgelicezdünyaya mantığıyla yaptıklarından zevk almak ve mutlu olmakla ne yapman gerektiği , uzun vadeli mantıksal planlar arasındaki çelişki zorluyor seni.Tek dileğim bu süreçte vicdanımı kaybetmeden en doğru ve sağduyulu kararı vermek.Sabır en önemli erdem hepimize gereken.Çünkü çoğu zaman keşke zamanı birkaç ay ileri alıp görebilsem mantığıyla aceleci davranıp yanlış kararların bedellerini ödüyoruz.Göz önünde bulundurmamız gereken en önemli unsur ise; HER SEÇİŞİN BİR VAZGEÇİŞ OLDUĞU. İnsanoğlu kaybolanın yerini yenisiyle doldurabilir mi , asla. Ama elde ettiğinden daha farklı bir zevk almaya bakabilir kanımca. Tercihlerimizi ve kararlarımızı hep olası diğer ihtimalleri kaybetmek üzerine veriyoruz.İşte bu yüzden benim gibi yol ayrımında olanlar için kaybedicekleriyle kazanacaklarını nicelik olarak değil, nitelik olarak kefelere koyup ölçmesi gerekiyor bence.Bu noktada tanrı hepimize yardım etsin.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-77644000759358342102012-05-20T12:18:00.001-07:002012-05-20T12:19:49.785-07:00HERKESİN BİR DON JUANI VAR<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1MyKdl74yjqYxzCEkUCzfLN2PU90M2ilXoGosTkPD6dJmZBer3yMrdK3uV5YLrejsPaZTCmbo3PsE5Zq10x8zXISjQmAM3irw_Mr5BGwQt1Jc4Z-iV4gS7w5bFGcIAs5oTdHZssTAbjRj/s1600/32200_5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="281" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1MyKdl74yjqYxzCEkUCzfLN2PU90M2ilXoGosTkPD6dJmZBer3yMrdK3uV5YLrejsPaZTCmbo3PsE5Zq10x8zXISjQmAM3irw_Mr5BGwQt1Jc4Z-iV4gS7w5bFGcIAs5oTdHZssTAbjRj/s400/32200_5.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm;">
<span style="background-color: white; font-family: Calibri, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm;">
<span style="background-color: white; font-family: Calibri, sans-serif;"> </span><span style="background-color: white; font-family: inherit;">Aşk ne sorunsallı şey a dostlar.. Kendi içinde
paradokslarını besleyen dünyanın en mutlu insanı gibi hissettiren<span class="apple-converted-space"> </span>bu his, en tatlı karın ağrılarıyla
sevinç kelebeklerini uçuştururken yüreğinizde bir anda tepetaklak edebiliyor
tüm hayatınızı.. <o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background-color: white; font-family: inherit;"> Öyle ki seven de sevilen de kazık yemiş ömründe bir
kez.Acısını kimi içinde yaşayıp olgunlukla yoluna devam ederken kimi başkasının
canını yakmakta.En azılı hovardaların,kazanovaların davranışsal sebepleri
incelendiğinde ne gönül yaraları çıkıyor belli değil.<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background-color: white; font-family: inherit;"> Tüm bunları bana düşündürtense Oyun Atölyesinde Haluk
Bilginer'i başrolünde izlediğim Don Juan'ın Gecesiydi.Evlilikte ufak tefek
cinayetler oyununun da yazarı<span class="apple-converted-space"> </span>Eric-Emmanuel Schmidt tarafından kaleme alınmış oyun
Don Juan hakkında üretilen çifte teorinin modern bir uyarlaması. Don Juan
aslında aşka mı aşıktı, aşık olduğu her kadında gerçekten sevilecek bir yön
buluyor muydu? Yoksa tüm bunlar geçmişten gelen bir intikam duygusunun
esintileri miydi? <o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background-color: white; font-family: inherit;"> Don Juanlar tanıyoruz biz de hayatta, her gün milyon kere aşık olduğunu söyleyen gönül hırsızları..Bizim gibi bağlanmaktan üzüntü çekmiş duygusal yengeçlerin en zayıf noktası.Evrenle bu kişiler arasında kozmik bir bağ olduğu kesin,nitekim bu kişileri aşk acısı çekerken görmezsiniz.Hep mutludurlar ya da mutluluk maskeleri onların ayrılmaz parçasıdır artık.</span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background-color: white; font-family: inherit;"> Bu oyunun yazarı da aşkla evren arasındaki ilişkiyi sorgulamış.Aşk ne isterse evren ona verir. Nitekim aşık olan insan hep daha fazla daha fazla sevmek ister,bu mutluluk bulutunun içinde yuvarlanmak en büyük coşkusudur, özgürce, kendini bilmeden..</span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background-color: white; font-family: inherit;"> Don Juan'ın kadınların kimi sevimsiz özelliklerinden intikam almak amaçlı mı yoksa her çiçeğin balından ayrı bir zevk aldığı için mi böyle davrandığı bilinmez ama oyunun en sonda sağ gösterip sol vurduğu kesin.</span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background-color: white; font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background-color: white; font-family: inherit;"> Aşkın ve cinselliğin doğasının apaçık işlendiği Don Juan'ın Gecesi bir Testesteron ya da Sheakspeare Müzikali kadar etkilemese de sorgulattı, düşündürttü beni aşk ve kadın-erkeğin aşka bakışındaki farklılıklar üzerine.Tavsiye ederim.</span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-63721104422132397922012-05-20T11:01:00.002-07:002012-05-20T11:01:16.888-07:00ÇERÇEVENİN ARDINDAKİ GİZ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXfxC0_m8P7GDiq245pvzsrnU96Fy7S7V0ammsOTWqqvxNJilMuAZ244y2AlereAvR7GWAMHJG1ugM6vVKZBfGlZ3egeE0FSMIcSFX93PDqIbzVM9x4lLnBh91V3OxBQW3Su6aUpdSKCR1/s1600/vangogh-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="308" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXfxC0_m8P7GDiq245pvzsrnU96Fy7S7V0ammsOTWqqvxNJilMuAZ244y2AlereAvR7GWAMHJG1ugM6vVKZBfGlZ3egeE0FSMIcSFX93PDqIbzVM9x4lLnBh91V3OxBQW3Su6aUpdSKCR1/s400/vangogh-1.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoQPy44spTNmIZmbqj7WtPhBSE2RdjY74Va6NRr_ijpEqETMB0nsnOiWHPV1WwSTmiP-TVKxZStvjkiGfKg375W2Plwo_yMiSrYis9Br6TKk25H21zhRBxhcSdxz1baDwQkpjaFLVmOvvd/s1600/karyaprensesi_133326850916.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="312" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoQPy44spTNmIZmbqj7WtPhBSE2RdjY74Va6NRr_ijpEqETMB0nsnOiWHPV1WwSTmiP-TVKxZStvjkiGfKg375W2Plwo_yMiSrYis9Br6TKk25H21zhRBxhcSdxz1baDwQkpjaFLVmOvvd/s400/karyaprensesi_133326850916.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4eiwzsrMAFgGvowdUAz-pzZoGJWALir_F_4n_jm3ZeECVpy1WFpKKX5aJvMTH__UyGeYnCzS1ZcbnsqB5Zs_ft7MVNNW8MpEph3aRPrcXlXe4oRuO6ELqjdfbcXwEMArZpe15IojRZ_iE/s1600/van_gogh_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4eiwzsrMAFgGvowdUAz-pzZoGJWALir_F_4n_jm3ZeECVpy1WFpKKX5aJvMTH__UyGeYnCzS1ZcbnsqB5Zs_ft7MVNNW8MpEph3aRPrcXlXe4oRuO6ELqjdfbcXwEMArZpe15IojRZ_iE/s400/van_gogh_1.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbFcx_phf8xEAR8uHbay5bptdxTta02yEgHAvVnqu8wwNCFgua9HCiavVhCzwb9BmF5grgCQTy0W_oa9KD-Y4wZXneFs_Zl-pgd12_45vu1qHUaivAJUJHrNVHMTB_34zvlzOI8yDhvhh3/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbFcx_phf8xEAR8uHbay5bptdxTta02yEgHAvVnqu8wwNCFgua9HCiavVhCzwb9BmF5grgCQTy0W_oa9KD-Y4wZXneFs_Zl-pgd12_45vu1qHUaivAJUJHrNVHMTB_34zvlzOI8yDhvhh3/s400/images.jpg" width="280" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgTxxk9xQ5xHQ0i_nKrNisHzLEQIZThyphenhyphenbvz_jUpHNrUXjwfXJGcc4oo5sLbLGksSu078Moeh50kG8bvMvY3omVZTBtnjqhafrHMbteHxAT3R_b4msPn5TnRDhnmy-r2E3r8RduP3EO5ieo/s1600/757px-Van_Gogh_-_Starry_Night_-_Google_Art_Project.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="316" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgTxxk9xQ5xHQ0i_nKrNisHzLEQIZThyphenhyphenbvz_jUpHNrUXjwfXJGcc4oo5sLbLGksSu078Moeh50kG8bvMvY3omVZTBtnjqhafrHMbteHxAT3R_b4msPn5TnRDhnmy-r2E3r8RduP3EO5ieo/s400/757px-Van_Gogh_-_Starry_Night_-_Google_Art_Project.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Van Gogh'un Çerçeve Yok İçindesin isimli üç boyutlu sergisi İstanbul'da büyük yankı uyandırdı.Tüm sanatseverler özellikle Van Gogh aşıkları son güne kadar İstanbul Modern'i doldurmuştu.Tabi ki Van Gogh'un dehasını tartışacak , resimlerini yorumlayacak kişi ben değilim.. Sadece ben tablolarının yanısıra barkovizyonda yansıtılan ünlü ressamın bazı sözlerini not aldım. Gerçekten üstüne düşünülmesi gereken, anlamı derinlerde saklı sözlerdi bunlar.<br />
<br />
<i>Sadece düştüğümde yeniden ayağa kalkarım.</i><br />
<i><br /></i><br />
<i>Sıkıntıdan öleceğime tutkudan ölmeyi tercih ederim.</i><br />
<i><br /></i><br />
<i>Büyük şeyler, birçok küçük şey biraraya getirilerek yapılır.</i><br />
<i><br /></i><br />
Bu sözler beni en çok derinden vuranlardı elbette. Van Gogh'un bir manik depresif olduğunu bilmiyordum.Manik depresifler kimi zaman coşkun mani nöbetleri geçirip mutluluk sarhoşu olurken kimi zaman içinde yaşadığı acılara dayanamayacak kadar ağır acıların ızdırabında kıvranırlar..Kulaklarını kesebilecek kadar..Van Gogh'un çağının böylesine ötelerine hükmetmiş, yüreğinin bir yanı katıksız bir hümanist bir yanı ölesiye acıperest bu ressamın tutkularının ve direncinin kimi zaman doğaya olarak tutkusunun , ayçiçeği aşkının, insan sevdasının yansımasıydı bu tablolar.<br />
<br />
En sevdiklerimden birkaçını sizlerle paylaşmak istedim.. Özellikle starry night ve almond blossoms favorilerim..<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-44466076740304128132012-05-20T10:35:00.000-07:002012-05-20T10:35:01.412-07:00GERÇEK KRALİÇE<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBRv1ijVq6_CCRo4qRVh8Fhkav5rclfA2MIK5SYjshXS7nSKbXNnKMVn8k1aOroJd-6y5ZGlM82chyjHYTWivyBZt4eq_489RcuLYqLostHlGdcCi8CspgZjRk-M5zhD5kGxYZh3j2DS6R/s1600/kralice_lear_111109_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="267" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBRv1ijVq6_CCRo4qRVh8Fhkav5rclfA2MIK5SYjshXS7nSKbXNnKMVn8k1aOroJd-6y5ZGlM82chyjHYTWivyBZt4eq_489RcuLYqLostHlGdcCi8CspgZjRk-M5zhD5kGxYZh3j2DS6R/s400/kralice_lear_111109_1.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxJ1MfqvFMAXt6HO6-ArgsVDklz6E6PItMEPkUK-ShzxIzVOjcEDJoDSCIHDegOU8jnL_JgLFmOCeU_I9ky3E2v27vzGY84E5FRE15C2aE1GTimWJ8SOd_QVDE1TLE1NCipRPrYpQku_Vn/s1600/kralice-lear_120192.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxJ1MfqvFMAXt6HO6-ArgsVDklz6E6PItMEPkUK-ShzxIzVOjcEDJoDSCIHDegOU8jnL_JgLFmOCeU_I9ky3E2v27vzGY84E5FRE15C2aE1GTimWJ8SOd_QVDE1TLE1NCipRPrYpQku_Vn/s400/kralice-lear_120192.jpg" width="280" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbzX3mMV8VVKbLK0Lggu_dhNyUL69VR54i894rIFgJUN0NdBzhlRbLnsjx8JYN220ptAouGSdWY_GEZlmjHnvHen85biOlssZhQDnTInAuBhDuV1RxhMHxGupA9Vne6On6WIy2Q-05DJT0/s1600/lear_03.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="268" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbzX3mMV8VVKbLK0Lggu_dhNyUL69VR54i894rIFgJUN0NdBzhlRbLnsjx8JYN220ptAouGSdWY_GEZlmjHnvHen85biOlssZhQDnTInAuBhDuV1RxhMHxGupA9Vne6On6WIy2Q-05DJT0/s400/lear_03.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
Geçtiğimiz günlerde Yıldız Kenter'in bu sezonki oyunu Kraliçe Lear'ı ''son gösteriminde'' izleme şansını elde ettim. Eugene Stickland'in Kral Lear'dan esinlenerek yazdığı, ömrünün son demlerine hayata meydan okuyan ama kimi zaman çaresizliklere düşüp pes etme eşiğine gelen yaşlı bir oyuncu kadın (Yıldız Kenter) ve ona çalıştığı Kral Lear'ın provalarında ezber yardımı veren küçük kızın (Sedef Şahin) yüzlerimizi tatlı tatlı gülümseten hikayesini anlatıyor.Oyunun üçüncü kişisi ise diyaloglara dahil olmayan ancak oyunla bir bütün halinde kulaklarımıza bir ziyafet çektiren çellist Feride Berin Varol.<br />
Oyun tek perdeden oluşuyor ve sakin, doğal ve bir o kadar canlı tavrıyla su gibi akıp gidiyor. Hele ki büyük ustayı daha önce seyretmemişseniz hayran kalmamanız olası bile değil. İlerlemiş yaşına rağmen, gözlerimizi kırpmadan izlettiren oyunculuğu, asaleti, zarafeti, saçlarının beni benden alan yumuşaklığı ve daha nicesi beni Yıldız Kenter'e aşık etti.Böyle bir enerji yok kah orda kah burda, inanamayacaksınız ama amuda bile kalkıyor.Genç oyunculara parmak ısırtan bir ustalık ve mükkemmellikti onunkisi.<br />
<br />
Oyun günümüze başarıyla uyarlanmış ve modern çağın cilvelerini öyle tatlı bir dille vermiş ki kahkahalarınızı tutamıyorsunuz.Tabi bu noktada telefon bağımlısı olmuş,her şeyden bir haber laylaylom yaşayan biz gençliğin hazin durumunu en iyi şekilde gözler önüne seren Sedef Şahin'in oyunculuğu da takdire şayandı<br />
<br />
Eğer bu oyunu tek cümleyle anlatmam gerekirse; oyunun galasında yazar Eugene Stickland'in Kenter'e söylediği ''Bu oyunu adeta sizin için yazmışım.'' sözü bence her şeyi anlatmaya yetiyor.Bu sezon son kez oynandığını duyduğum Kraliçe Lear eğer önümüzdeki sezon devam ederse mutlaka gitmelisiniz.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-56402864542614523672012-05-20T10:20:00.001-07:002012-05-20T10:20:31.843-07:00LIOR- I'LL FORGET YOU<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="http://www.youtube.com/embed/H4Ufb1D-vyY?fs=1" width="480"></iframe><br />
<br />
Hani bazı şarkılar vardır, sabahlara kadar dinlerseniz ı ıh.. doyamazsınız.. Avustralyalı Lior'un I will forget you isimli şarkısı işte bu favorilerimden. Neden bu kadar çok sevdiğimin sebebi sanırım kullandığı enstrümanlar ve gırtlak nameleri..Özellikle kendine has üslubu bizim oryantel esintilerimizi barındırdığı için bayıldım.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-67574269857987499442012-05-20T10:13:00.001-07:002012-05-20T10:13:57.616-07:00BİR İZLANDA ESİNTİSİ<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="http://www.youtube.com/embed/ghb6eDopW8I?fs=1" width="480"></iframe><br />
<br />
Of Monsters and Men, dinlediğim bir grup değildi ama bu klibi bir arkadaş tavsiyesi üzerine izledim ve hoşuma gitti. Klip siyah beyaz olmasına rağmen renkli,sevimli bir imaj bırakıyor ama bu yine de garip bir hüzün hissiyatına da sahip olmadığınız anlamına gelmiyor.İzlandalı bir indie grup olan Of Monsters and Men soğuk iklimlerde sıkıntı çeken, özlem duyanların acılarını fantastik bir dille anlatan bir grup, bu klip de izlenmeye değer..Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-81781622835363081662012-05-20T09:54:00.001-07:002012-05-20T09:54:16.405-07:00THE DEARS - OMEGA DOG<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="http://www.youtube.com/embed/zw3ruwwewFo?fs=1" width="480"></iframe><br />
<br />
Ben bu 6 güzel insanı geç keşfetmişim affola.. 1996'da Kanada'da kurulmuş, pop desem pop değil melankoli desem melankoli değil ,tumturaklı, isyanlı, sessiz ağıtlarla örülü, nameleri içinizi iç eden öyle güzel şarkıları var ki yolda tam ses açmış yürürken sokağın ortasında bağırasım geliyor. Bu yaz konsere doyamayan İstanbul 12 Temmuz'da İstanbul Modernde Caz Festivali dahilinde ağırlıyor. Eğer The Dearsla hiç tanışmamışsanız bu dramatik ve teatral ezgiler taşıyan grubun No Cities Left ve Gang Of Losers albümlerini dinlemeniz sevmeniz için yeterli olacaktır.<br />
<br />
Benim en sevdiğim şarkılarıysa Omega Dog.Umarım beğenirsiniz.<br />
<br />
THE DEARS KONSERİ<br />
YER:İSTANBUL MODERN<br />
TARİH:12 TEMMUZ <br />
SAAT:21.00<br />
EN UCUZ FİYAT:ÖĞRENCİYE 34TLAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-49099199484721039792012-05-20T09:46:00.001-07:002012-05-20T09:46:43.606-07:00SONUNDA GELİYORLAR<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/YlUKcNNmywk?fs=1" width="459"></iframe><br />
<br />
<br />
Evet 8 Eylül'de geliyorlar. Sonunda geliyorlar.. Çoğumuzun yıllardır hayalini kurduğu konser Santral İstanbul'da gerçekleşiyor. 1. Kategori biletleri çoktan tükenmiş bile..<br />
Ben de elimi çabuk tutup hemen biletimi alayım diyorum Rhcp için.<br />
<br />
Burada paylaşmak istediğim şarkılarıysa ben kariyerlerinin top noktasında ürettikleri Californication'dı. Playstation oyunu formatında çekilmiş ilk 3d kliplerinden olan klip ödül de almıştı. Californication; içinde barındırdığı California - fornication= yani aşksız yapılan seks ve çapraşık ilişkilerin merkezi California'ya yapılmış usta kinaye özellikle son yıllardaki yozlaşmayı çok iyi yansıtıyor bence.Ben bu şarkıyı lisede anlamlandırmadan severek dinlerdim. Bu bahsettiklerimi hepiniz belki de biliyorsunuz ancak benim için şarkının yıllar sonra daha çok anlam kazanmasıydı, kendi hayatımla bütünleştirmemdi belki de. RHCP benim için daha bir özel oldu belki de..<br />
<br />
Şimdi bir kez de siz bu açıdan bakıp dinleyin,daha anlamlı gelecektir eminim..Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-30693212618868047172012-05-20T09:03:00.000-07:002012-06-19T23:58:42.297-07:00AĞZININ TADINI BİLENLERE #1<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqibwDhyphenhyphen_vL4K3S0E9HyYXzBPfSNLc0_AJDjLJg39hbyiU95Jbn3h2js_opUP8NyM96brZ12CyZDdPrrUDpGLaqKzdKCgh2GCy8rGYRi-imMnnlnaemBdusnJYy_8prcnUrHsAbSgW9Us2/s1600/sehrikeyif-5896.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqibwDhyphenhyphen_vL4K3S0E9HyYXzBPfSNLc0_AJDjLJg39hbyiU95Jbn3h2js_opUP8NyM96brZ12CyZDdPrrUDpGLaqKzdKCgh2GCy8rGYRi-imMnnlnaemBdusnJYy_8prcnUrHsAbSgW9Us2/s400/sehrikeyif-5896.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwAD7axPTJU6WDlJNi3NqxCzqFiG-OfiF-PZbzDpruSc4-0gc6ljsPTeOCUxI24LpqcUYEgEkUZnIJVqDunGNV5i34L8UpkX6VHJjQQoyz69OdPt25YkRAPyICOQbmTteHdt1_6EAvTv_q/s1600/Photo1116.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwAD7axPTJU6WDlJNi3NqxCzqFiG-OfiF-PZbzDpruSc4-0gc6ljsPTeOCUxI24LpqcUYEgEkUZnIJVqDunGNV5i34L8UpkX6VHJjQQoyz69OdPt25YkRAPyICOQbmTteHdt1_6EAvTv_q/s400/Photo1116.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqzVZh3pP0YoxJalkDd62Vq_IguOzR4OlcSN0dspZk0xQMReIJdY2bdi_Yjsi33k-9YvzWmBBAsv_woKmLCp_O68JfrGnJzVwBPjGrXSs9nCFaMyF4SZFyvkswAo8QCDDiPaJ-VCoXVLFD/s1600/kerebi%C3%A7-tatl%C4%B1s%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqzVZh3pP0YoxJalkDd62Vq_IguOzR4OlcSN0dspZk0xQMReIJdY2bdi_Yjsi33k-9YvzWmBBAsv_woKmLCp_O68JfrGnJzVwBPjGrXSs9nCFaMyF4SZFyvkswAo8QCDDiPaJ-VCoXVLFD/s400/kerebi%C3%A7-tatl%C4%B1s%C4%B1.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
Geçenlerde aralarında bir Adanalı, bir Çanakkaleli, bir İstanbullu ve 2 İzmitlinin bulunduğu bir arkadaş grubu olarak ciğerciye gidelim dedik! Hepimizi buluşturan ortak noktamız ise Güneydoğu'ya has damak tadımızın olmasıydı.Nitekim ciğer diyince hepsinin gözler açıldı :)) Önceden dost meclisinde aldığım bir tavsiye üzerine Asmalımescit'te de bir şubeleri bulunan Canım Ciğerim-İlhan Usta'ya gittik. Sipariş vermemizle masayı donatmaları bir oldu,ağız yakmayan acısı kıvamında domatesi bol acılı ezmeyle açılışı yaptık, ardından gelen sumak, soğan karışımı, közlenmiş domatesi ve soğanı cabasıydı.. Zaten biz ciğerlerimiz gelmeden doymuştuk. Ben 1 porsiyon ciğer yedim, sıcak lavaşa sarılmış, bol yeşillikli ciğerin tadıysa ''mamamiyyyaaaaa'' dedirten cinstendi. Açıkçası ömrümde çok az yerde böyle güzel ciğer yedim. Herkes ciğeri sevmez çünkü ciğerin kendine has bir tadı vardır, beni de çok yediğimde bayabiliyor. Ama ben inanıyorum ki Canım Ciğerim'in ciğeri pek çok insana ciğeri sevdirir. Çünkü İlhan Usta'nın yıllardan beri alışılagelmiş bir sırrı olsa gerek eti kıyır kıyır yumuşacıktı, ağızda dağılıyor denir ya , hah tam olarak öyleydi işte!<br />
<br />
Ciğerlerimizin ardından pek methini duyduğum Kerebiç tatlısı yedik. Kerebiç içi adeta içli köfte mantığıyla yapılan, epey kuru, şerbetini dışındaki traş köpüğü kıvamındaki (nitekim sabun tozuna benzeyen çöven isimli bir maddeden yapılıyormuş) sosundan alan, bol fıstıklı cevizli bir Hatay tatlısı. Belki de yüksek beklentiyle gittiğimden ben tatlıyı pek beğenmedim. Arkadaşım ise bunu Hatay'da asıl yerinde yediğini alakası olmadığını orda denesem çok sevebileceğimi söyledi.<br />
<br />
Tüm bu yediğimizin içtiğimizin ardından bizler şok içinde karınlarımız tok,ağzımız soğan kokmuş,mideler şiş ama bir o kadar mutlu ayrıldık Canim Ciğerim'den böyle bir ziyafetin üstüne verdiğimiz fiyat ise İstanbul koşullarında gayet iyiydi : 20 TL !<br />
<br />
PS: Aramızda bir Adanalı var demiştim, Ecenaz'ın tüm bu ziyafete tepkisi iyiydi hoştu ama dediği önemli bir şey vardı ki ''Siz bi Adana'ya gelin, sabah öğle akşam 3 öğün kebaba doyacaksınız..'' E benim canıma minnet zaten, Adana-Antep mutfağına bayılırım. Gidenler, deneyenler bilir ki Adana esnafı pek bir bonkörmüş mezeler, porsiyonlar konusunda.. Ee bunu kaçırmak olmaz. Biz de rotamızı eylül gibi Adana'ya çevirdik. Gider gitmez oradan da izlenimlerimi yazacağım :)Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-42397157322551143612012-05-20T08:37:00.003-07:002012-05-20T08:39:21.775-07:00LA VITA E BELLA<br />
<br />
Beni en çok etkileyen sahnedir İtalyan oyuncu Roberto Benigni’nin yönetmenliğini de üstlendiği 1997 yapımı Hayat Güzeldir ( La Vita e Bella ) filminin şu sahnesi : Nazi subayı Aushwitz’deki toplama kampının bir koğuşuna girer. ‘’Aranızda Almanca bilen var mı?’’ diye sorar. Bir çevirmene ihtiyacı vardır. Almancadan bir haber gözüpek Guido öne atılır. Her şeyden habersiz oğlu Giosue ise şaşkındır.Gözleri faltaşı gibi açılmış oyunun kurallarını dinlemekte, büyük ödülün hayalini kurmaktadır. İşte tam bu noktada hikayenin en can alıcı mesajı veriliyodur filmde. İnsanlar savaşır, milletler birbirinden nefret eder. Fakat hiçbir şey, her şeyden habersiz bir çocuğun katıksız masumiyetinden daha önemli ve değerli değildir.
Guido İtalyan kökenli Yahudi bir garsondur, bir kitapçı dükkanı açmak istemektedir. Elinde öyle dünyaları değiştirebilecek gücü yoktur. Karşılıksız verdiği sevgisinden başka..Hayat Güzeldir filmi bir babanın, oğlunun bembeyaz dünyasını, büyük insanların, büyük acımasızlıkların lekelerinden nasıl korumaya çalıştığının en güzel örneğidir.
Film boyunca küçük Goisue’nin en ufak yara almadan kurtulması için debelenen fedakar bir babanın toplama kamplarının ağır şartlarının gölgesinde , duygusal bir o kadar sevimli mücadelesine tanık oluyoruz. Yahudi soykırımını anlatan birçok film çekildi.Hiçbirisi savaşın o çetin yüzünü göstermeksizin bu kadar yalın ama dokunaklı olmamıştı. Annelerden sabun yapılmakta,babalar kurşuna dizilmektedir. Goisue ise bunu, her şeyin büyük yarışın sonundaki tankı kazanmak için yapılan bir oyun olduğunu zannedip herkesten çok güvendiği babasının talimatlarını yerine getirmektedir.Kimi zaman yatağında, kimi zaman tenekelerde saatlerce saklanır,bekler.. Her şey bin puan daha fazla kazanabilmek içindir onun dünyasında.
Filmde es geçilmemesi gereken birçok enstantane daha var. Guido’nun ’’Yahudiler ve Köpekler Giremez’’ tabelasını Goisue’ya açıkladığı sahne bunlardan sadece biri. Hepsi de puzzle’ın parçalarını birleştirdiğinizde size ırkçılığın ve savaşın anlamsızlığını hatta bir çocuğun oynadığı oyuncak araba kazanmak için verdiği bir yarışın, bir saklambacın bile büyüklerin dünyasındaki korkunç oyunlardan daha anlamlı ve mantıklı olduğunu gözler önüne seriyor.
Filmi bitirdiğinizde ardında bıraktığı genel izlenim Yahudi bir adamın oğlu için gösterdiği müthiş bir cesaret ve bu cesaretin aldırdığı hayranlık uyandırıcı risklerdir. Bu sahnede de Guido’nun ölümü göze alıp sırf çocuğunu bu savaşın aslında bir oyun olduğuna inandırmak için subayın yanına düşünmeden çıkması bu riskin ispatı. Hayat güzeldir, sizi bir yandan gözyaşlarına boğarken bir yandan Guido’nun ince nükteleri ve zekice sözleriyle sizi gülümsetiyor.Bu yüzden tadına daha iyi varabilmek için tekrar tekrar izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.
<br />
<br />
<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/0Y9aKqawdUQ?fs=1" width="459"></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1554520083349049441.post-8268620223553357312012-02-22T03:49:00.000-08:002012-02-22T03:49:05.255-08:00Chanel'i Nasıl Bilirdiniz?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQZXCjMelETxeWAKBYJ23hvBM22PuS9LcnSjpSDOVtzbyTPbIT3ZPz9I_GuwhS9j97x2sGfTjoRfeFYxWjR4prlTU-BNvySvGqtl0yfs92U9sMW5g_RnFvuJZP3ohDMo8S9uL8BvQUli2j/s1600/cocoavantchanel.bmp%252Cwidec.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQZXCjMelETxeWAKBYJ23hvBM22PuS9LcnSjpSDOVtzbyTPbIT3ZPz9I_GuwhS9j97x2sGfTjoRfeFYxWjR4prlTU-BNvySvGqtl0yfs92U9sMW5g_RnFvuJZP3ohDMo8S9uL8BvQUli2j/s400/cocoavantchanel.bmp%252Cwidec.jpg" width="292" /></a></div>
<br />
<br />
Chanel'i hepimiz dünyaca ünlü klasik modanın lideri Fransız markası olarak biliyoruz degil mi? Maskülen tasarımları, dudak uçuklatan fiyatları , özellikle de sayısız taklidiyle. Şimdi size anlatacağım hikaye tüm bu şaşanın perde arkası olacak.Biyografik filmlere olan merakım hat safhada bilen bilir.Yine bunlardan birini izledim geçenlerde : Coco Anvant Chanel. 2009 yapımı Fransız filmi.Senaryo, Edmonde Charles'ın aynı isimli kitabından uyarlama.Yönetmenliğini Anne Fontaine'in üstlendiği filmin başrolünde Amelie filmiyle hafızalarımıza kazınan Audrey Tautou var.Filmin konusuysa kült olmuş bir markanın yaratım süreci ve öncesi... Şapka tasarımcısı bir babanın kızı olan Chanel'in ailesini kaybetmesiyle başlayan sürecin, 12 yaşında manastıra girmesine ve devamında kabare sanatçılığına kadar uzanan öyküsünü anlatıyor.Chanel hayata karşı geliştirdiği kimi zaman alaycı koruma kalkanıyla, elinden düşürmediği sigarasıyla bizlere acıların içinde beslenip büyümüş küçük kızın büyük dünyasını açık seçik ortaya döküyor.Kabarelerde söylediği meşhur Coco şarkısıyla edindiği Coco lakabı adeta gerçek ismi oluyor.Ve bir gösteri esnasında onu izlemeye gelen varlıklı subay Etienne Balsan ile tanışmasıyla hayatında bir dönüm noktası yaratıyor.Eline geçen fırsatları en iyi ve doğru şekilde değerlendirmesiyle birçok bayanın hayranlığını kazandığı karakter, kendini avare hayatların içinde okumaya ve daha çok okumaya vererek en güçlü şekilde hayatta duruyor.<br />
<br />
Filmin ara kesitlerinde çocuksu kimliğiyle yüzümüzde bir gülümseme de yaratmayı başarıyor hani Coco.Giderek içinde kaybolmaktan korktuğu hayatın içinde çevresindeki zengin ama boş güruhun içinde giderek kaybolduğunu hisseden Coco, en büyük sığınağına yeteneğine sığınıyor.Bulduğu her parça kumaştan kendine şapkalar,düz sadece,maskülen elbiseler dikmeye başlıyor.Tüm o astarlı ve kabarık balo kıyafetleri içindeki onlarca kadının içinden kendi yarattığı sade ama bir o kadar da çekici tavrıyla Arthur Edward Capel'in gözdesi oluyor elbette.Filmin asıl düğümlenmeleri bu noktadan sonra başıyor zaten.Aralarında yaşanan büyük fırtınalı aşk,devamında Coco'nun aldığı riskler ve ilk modaevini açmasına kadar varan süreçte birçok varlıklı ailenin gözbebeği moda tasarımcısı oluyor.Kimsenin hayal bile edemeyeceği uzun,sade siyah elbiseler,bincir çeşit şapkalar,uzun etekler ve astarsız elbiseleri dikerek çığır açıyor.Dahası hiçbir bayanın pantolon giymeye cesaret dahi edemediği dönemde pantolonu bayanların gardrobuna sokuyor.<br />
<br />
Tüm bu şan şöhretin içinde aradığı aşkı devamlı hale getirememenin acısı içinde kıvranan Coco,Arthur'u bir trafik kazasında kaybediyor.Belki de bu hayatının en büyük trajedisi oluyor onun için.Filmin devamında ise Coco'yu artık dünyaca ünlü,defileleri ilgiyle izlenen büyük bir modacı olarak görüyoruz.<br />
<br />
Coco Chanel hayatı boyunca birçok kadına iddialı duruş ve hayata karşı takındığı güçlü tavrıyla ilham vermiş.Birçok erkeğin yüreğini sadece cesareti ve masum bakışlarıyla fethetmiş ve onların ilham perisi olmuştu.Böylesi büyük başarıların perde arkasında yaşanan kayıp hayatlar benim oldum olası ilgimi çekmiştir.Şmdi Chanel'in yıllardır çizgisini hiç değiştirmeme sebebini,tasarımlarındaki maskülen ama bir o kadar sağlam duruşu çok iyi anlıyorum.Chanel'in tasarımlarındaki her bir çizgi Coco'un çalkantılı yaşamının ruhundaki izdüşümlerini yansıtıyor bence.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzvkXxUOgBKkFOZpzQCPkSdLweFAdcirJ7JoHXy_UDVQr2ofAK41KwVUtCw72PiaUT5YErIotMqNQc0UMNMD0JEQR-CBUOmc1Nn1s7pEn_ynkxSEMYN0ZX1N8C-YyngEJ0UToRHPzHtin0/s1600/Coco-Chanel-Coco-Chanel-1971.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzvkXxUOgBKkFOZpzQCPkSdLweFAdcirJ7JoHXy_UDVQr2ofAK41KwVUtCw72PiaUT5YErIotMqNQc0UMNMD0JEQR-CBUOmc1Nn1s7pEn_ynkxSEMYN0ZX1N8C-YyngEJ0UToRHPzHtin0/s400/Coco-Chanel-Coco-Chanel-1971.jpg" width="270" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhy5jvAXMhaE2kdb8zm-gsu07058o6IlTbwG73zfI0ubp3H_oYlgA1wPUT15Hqg9YTVBE_9jwlR5LJQoO7ObRmxEffNfFUGYV-iuc1J8jAwjwJPsqvfXXS1b8bDI0xDjaHC-mhg727t11Ee/s1600/4_ks__modaci_coco_chanel.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhy5jvAXMhaE2kdb8zm-gsu07058o6IlTbwG73zfI0ubp3H_oYlgA1wPUT15Hqg9YTVBE_9jwlR5LJQoO7ObRmxEffNfFUGYV-iuc1J8jAwjwJPsqvfXXS1b8bDI0xDjaHC-mhg727t11Ee/s400/4_ks__modaci_coco_chanel.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFcMPdORHJ9_IvofPbjHLobWm778ibnFia0vN-qV-UDYpjTuoHksHAKMUoXSKEwzWLls54MOBDbxMJlgGZ2v_kfHTYTJ06VPFHn4wlG5Uji07Fy7TCGYcICjKjaR03ngsM5zs8Ft5UwcC7/s1600/Chanel-Coco-Mademoiselle.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFcMPdORHJ9_IvofPbjHLobWm778ibnFia0vN-qV-UDYpjTuoHksHAKMUoXSKEwzWLls54MOBDbxMJlgGZ2v_kfHTYTJ06VPFHn4wlG5Uji07Fy7TCGYcICjKjaR03ngsM5zs8Ft5UwcC7/s400/Chanel-Coco-Mademoiselle.jpg" width="376" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1-2OJrwSfnieyk0nuAl6QAeL00a7Je3MsAMygm87Dktb059b5avXfYLXd3P9BJFgMfRCLnNY2On8g5uRODAu9VIYrVJCTGFp2I9UbmSSrHxh-VYXmJh7R8bGbok4B31OFv7R5vS-uO9NL/s1600/cchanel_cbeatonB.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1-2OJrwSfnieyk0nuAl6QAeL00a7Je3MsAMygm87Dktb059b5avXfYLXd3P9BJFgMfRCLnNY2On8g5uRODAu9VIYrVJCTGFp2I9UbmSSrHxh-VYXmJh7R8bGbok4B31OFv7R5vS-uO9NL/s400/cchanel_cbeatonB.jpg" width="266" /></a></div>
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/00192877601377749572noreply@blogger.com