12 Şub 2012

Modaya İlham Veren Kadınlar

Bildiğiniz gibi İstanbul Fashion Week tüm ihtişamının ardından sona erdi.Modelleri,izleyicilerinin yanı sıra Anna Beatriz'in  Cengiz Abazoğlu imzalı adL defilesinde yer almasından tutun da Mick Jagger'ın kızı Elizabeth Jagger'ın Atıl Kutoğlu defilesindeki performansına kadar birçok sebeple adından sıkça söz ettirdi.

İşte benim için de bir gurur kaynağı olan IFW'nin Beyoğlu Odakule/Tepebaşı stüdyolarında gerçekleşen defilelerinden hafızamda en çok yer eden karelerden söz etmek istiyorum.Tüm yaratılarda olduğu gibi modaya da ilham kaynağı olan,tasarımcılarının yaratılarını ortaya çıkarmalarına esinlendikleri periler vardı elbette.Erol Albayrak'ın Afrika esintileri taşıyan defilesi,Tuvana Büyükçınar'ın Ciddiyet Parodisi gibi örneklerin yanında; iki defile vardı ki bunların ilham perileri beni derinden etkiledi:Simay Bülbül imzalı,1932 Dünya güzelimiz Keriman Halis Ece ve onun yaşam tarzı ve stilinden esinlenilmiş "Ece" Koleksiyonu defilesi ve Gamze Saraçoğlu'nun dağcı Wanda Rutkiewicz'den esinlendiği Kuzey Yamacı defilesi.



Modaya böylesine ilham vermiş; gerek yaşamı gerekse içinde bulunduğu zaman dilimi bakımından çok etkileyici bulduğum Keriman Halis Ece'den bahsetmek istiyorum sizlere. Güzellik yarışmalarının ülkemizde pek de ciddiye alınmadığı hatta ve hatta alay konusu edildiği zamanlar 1930'lar.. Ah burada artı bir parantez açmam gerekirse;1930'lar Cumhuriyet sonrası dönemin beni ne kadar etkilediğidir... Neyse efendim Cumhuriyet gazetesinin 3.kez tertiplediği Türkiye Güzellik yarışmasına katılan 7 hanımefendi'den biri olur Keriman Halis Hanım.Bu da yetmez 1932'de Belçika'da düzenlenen Dünya Güzellik Yarışmasında Kainat Güzeli seçilerek bugün bile bizim yüreklerimizi gururla çarptırır.

Peki Kimdir Bu Keriman Halis Hanım ?
 Keriman Halis Ece, zamanın meşhur tüccarlarından olan ve Hızır adı verilen yangın söndürme aletlerinin mümessili Tevfik Halis Bey ve Ferhunde Hanım'ın altı çocuğundan biridir. Bununla sınırlı değildir elbette.Piyano çalmasını pek iyi bilen,yemek yapmakta ve dikiş tutmakta usta,Fransızcası ziyadesiyle iyi,kültürlü,birikimli bir Çerkez kökenli Cumhuriyet kızıdır Keriman Halis Hanım..Bu da bize güzelliğin,onu kültürle bütünlemedikçe önemi olmadığını ve benim bayıldığım Cumhuriyet kadınının özelliklerini çok güzel gözler önüne seriyor.

Halis ile ilgili öne çıkan bir başka ayrıntı ise yarışma esnasında yanında kimsenin olmaması ve hıçkırıklar içinde Türk bayrağınu dikmesiydi.Türk kadınını böylesine iyi temsil etmesinin hemen ardından Atatürk'ün bu muazzam kadın hakkında söylediği sözlere de aşağıda yer veriyorum.

" ..Türk ırkının necip güzelliğinin daima mahfuz olduğunu gösteren dünya hakemlerinin bu türk çocuğu üzerindeki hükümlerinden memnunuz. fakat keriman, hepimizin işittiğimiz gibi söylemiştir ki, o bütün türk kızlarının en güzeli olmak iddiasında değildir. bu güzel türk kızımız ırkının kendi mevcudiyetinde tabiî olarak tecelli ettirdiği güzelliğini dünyaya, dünya hakemlerinin tasdikiyle tanıttırmış olmakla elbette kendini memnun ve bahtiyar addetmekte haklıdır."


Keriman Halis Ece 28 Ocak 2012'de yaşamını yitirdi.Geriyeyse ondan bize hepimizin her yılbaşında severek aldığımız adına ithaf edilmiş "Ece" ajandaları kaldı..Keriman Halis Ece'nin yaşamı ve 1930'ların atmosferiyle ilgili daha ayrtıntılı izlenim edinmek isteyenler için Simay Bülbül'ün "Ece" koleksiyonunun videosunun linki aşağıdadır.


http://www.youtube.com/watch?v=qqNyOZ5ebwk

Kuzeyin Kadını

Simay Bülbül'den sonra modaya ilham veren bir başka kadından bahsetmek istiyorum.Gamze Saraçoğlu'nun 2012-Sonbahar/Kış "Kuzey Yamacı" koleksiyonun ilham kaynağı Wanda Rutkiewicz. Kendisi Everest'e tırmanan üç dağcıdan biri.Hem de tek kadın.1992 yılında 8000 metrelik tırmanışında trajik bir şekilde yaşamını yitirdi.Eğer tamamlayabilseydi 14 tane 8000lik zirvenin hepsine tırmanabilmiş tek kadın olacaktı.Spor ile ilgisi kadar kendi özyaşam öyküsü de bir o kadar tüyler ürpertici Wanda'nın.İkinci dünya savaşı esnasında Polonya'ya göç eden bir ailenin kızı Wanda.Küçük yaşta ailesini kaybetmesiyle sarsılan bu güçlü kız kendini spora adamıştı adeta.Ama bir spor dalı vardı ki onda kendini bulmuştu.Dağlara tırmanmak..Hayatı boyunca tek aşık olduğu adamı gözleri önünde dağlara verebilecek kadar tutkundu.İşte doğaya ve spora böylesini kendini adamış kadının yine dağlarda sona eren trajik ve paradokslarla dolu yaşamını yansıtan Gamze Saraçoğlu'nun Kuzey Yamacı defilesinden görüntüler..







Bu iki efsanevi kadından sonra diğer defilelere de bir göz atmak isteyeceğinizi düşünüyorum.Sıradaki defilemiz Tuvana Büyükçınara ait.Ben onun Nişantaşı'ndaki a46'sını gezdiğim günden beri hastasıyım.Yine döktürmüş Tuvana'm.Gönül ister ki bir gün onun tasarladığı bir kıyafetle bir görüntü verebileyim bir Oscar töreninde kırmızı halı geçidinde :)









Erol Albayrak'ın Afrika esintilerini konsept edinmiş Serenay Sarıkaya'nın da yer aldığı defilesinden görüntülerse şu şekilde;








Atıl Kutoğlu ise daha suluboya esintileri taşıyan,uçuk ve metalik renklerin ağırlıkla yer bulduğu bir koleksiyon hazırlamış.Erkekler için hazırladığı tasarımlar da ilgi çekiciydi. Ve Atıl Kutoğlu'nun o çok ses getiren Elizabeth Jagger'ın da boy gösterdiği defileden görüntüler.






 Veee finali Cengiz Abazoğlunun adL için tasarladığı ve dünyaca ünlü model Anna Beatriz Barros'un nefes kesen performansının yer aldığı defileden görüntülerle yapıyorum. Haki ve zümrütü ağırlıklı tema olarak kullanmayı tercih etmiş Abazoğlu..




Bu kadar da sınırlı değildi elbette IFW.Zaten koskoca moda haftasını bir sayfaya sığdırmaya çalışmakla hata ederiz.Mesela Arzu Kaprol'un koleksiyonuna değinmeden geçemeyiz.Beste Gürel, Nihan Peker ve Tuba Benian'nın beraber hazırladıkları Karma1 butiğinin imzasını taşıyan koleksiyonlarından da.Tüm bunları trendyol'un sitesinde de bulabilirsiniz.Benim asıl anlatma amacını taşıdığım gözler önüne pek fazla serilmeye iki yüce kadının yaşam öykülerini anlatmak ve en çok göze çarpan ayrıntıları göstermekti.Umarım beğenmişsinizdir.:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...